Giriş
(11)

Bakım için verilen aracın geç teslimi hakkinda

dedeminhirkasi
10.30 da bakım için yetkili servise verilen aracı akşam 16.30 gibi zar zor teslim ettiler. Garantisi oldugu için mecbur geldim de… özel serviste adam 2 saatte verip geçiyordu.Bu normal mi bu ne ya? Motor mu takiyorsun anasını satayim
10.30 da bakım için yetkili servise verilen aracı akşam 16.30 gibi zar zor teslim ettiler.
Garantisi oldugu için mecbur geldim de… özel serviste adam 2 saatte verip geçiyordu.
Bu normal mi bu ne ya? Motor mu takiyorsun anasını satayim
0
dedeminhirkasi
(27.08.25)
O saate kadar orada kaldınız mı?
Orada değilseniz ve araçla ilgili beklenmeyen başka bir şey olma ihtimali bile var .
0
diyecevaplandı
(27.08.25)
yetkili servisler hep kalabalık aradan giren çok oluyor, ben gittiğimde 1 aylık yer yoktu pahalı bir şey yaptıracağım için hemen ertesi güne randevu verdiler büyük ihtimal başka birinin işini kaydırdılar, böyle birşey yüzünden sarkmış olabilir.
0
eja
(27.08.25)
4 kere yetkili servise verdim hep sabah verip öğleden sonra 16:00 gibi çıkardılar, süre normal yoğunluk oluyor cidden. Hatta randevu da 1 hafta öncesinden filan alınıyor dolu oluyor.
0
titanic kemancısı
(27.08.25)
dünden kalmış iş olabilir. bir keresinde bir arıza için sabah 9a randevu verdiler, öğlen 12ye kadar araba aynı yerde durdu. dünden iş kalmış önce onları bitireceklermiş, verin arabamı ben gidiyorum dedim.

başka bir sefer de yazılım güncellemesi yapılacakmış ama sunucu hata veriyormuş. o zaman arabaya ihtiyacım yoktu iki gün bekledi. ona rağmen sunucu hatası düzelmedi, güncelleme olmadan aldım.
0
inheritance
(27.08.25)
istoç'un orada japon vir araba markası için yetkili servis var. Ne zaman bakıma götürsem, öğleden önce 10'da da versem, 11'de de, ö.s. 1'de de versem hep 17.30 civarı bebi yarım saat bekletip teslim ediyorlar. Normal.
0
yadigar
(27.08.25)
Yıkayıp mı verdiler?

Yıkama sırasında uzun kuyruk vardı. Gerek yok dedim yıkamayın alıp giderim dedim. Bu da süreci yavaşlatmış olabilir. Sabah ilk randevuya gitsen bile 2 saatten önce alamazsın.
0
Cesario
(27.08.25)
normal.
0
stay with me
(27.08.25)
Yıkıyorlar bir sürü araç oluyor. Ben ne zaman versem akşam alırım.
0
mikahakkinen
(27.08.25)
geçen cumartesi verdim servise sabah 10da 13de arayıp aracınız hazır gelip alabilirsiniz dediler. yaz döneminden mi bilmiyorum ama baya yoğundu.
0
dedim ben sana
(27.08.25)
8'de birakip 5 gibi aliyorum.
normal prosedur.
0
cooperr
(27.08.25)
gayet normal. sadece iki filtre ve yağ değişikliği diye bakmayın.

1- bir kere oradaki personel hazır ve nazır bir şekilde sizi beklemiyor. bir yandan diğer arabalara bakıyorlar.
2- bildiğim kadarıyla arabalara bilgisayara bağlıyorlar, hata kodları var mı onlara bakıyorlar.
3- arabanın çeşitli parçalarını gözle bile olsa kontrol ediyorlar. bir ara reklamlar vardı "50 noktaya bakıyoruz" diye.
4- çok çok sınırlı olsa da, bazen bazı parçalar hatalı üretim oluyor ama arabaları geri çağıracak kadar da önemli bir hata olmuyor. arabalar servise gelince çaktırmadan bu parçaları değiştiriyorlar(mış)
5- işlemler sırasında bir problem çıksa işlemler söyledikleri sürede bitmese size mahçup olurlar. onun yerine süreyi geniş geniş söylüyorlar.
6- arabayı yıkıyorlar, zaman tutar.
7- sizin arabaya bakan usta sadece sizin arabaya bakmıyor, o arada yandaki arabadaki usta bir şey talep edebilir vs vs vs

yani bence gayet normal

bu arada ben zaten arabamı sabah bırakırım, akşam alırım. usta geniş geniş uğraşsın, aceleye getirmesin. 1030'da araba bırakıp 1630'da teslim almak gayet normal bence. çok da şey etmeyin.
0
co2s2
(28.08.25)
(19)

Whatsapp kullanmıyor musunuz artık?

messina123
Twitter’da son zamanlarda whatsapp kullanan mı kaldı gibi tweetler görüyorum. Ne kullanıyorsunuz kardeşim siz?
Twitter’da son zamanlarda whatsapp kullanan mı kaldı gibi tweetler görüyorum. Ne kullanıyorsunuz kardeşim siz?
0
messina123
(27.08.25)
Hunharca kullanıyorum, başka bi yerde hesabım yok.
0
mirty
(27.08.25)
Bütün üçüncü dünya ülkeleri kullanıyor
0
Shepard
(27.08.25)
kullanıyorum. instagram, fb, twitter, tiktok veya başka bir hesabım yok.
linkedin, sözlük, duyuru, whatsapp ve reddit'teyim.
0
gabe h coud
(27.08.25)
@gabe +

Aynı durumdayım.
0
makbur
(27.08.25)
kullanmıyorum. telegram veya sms. smslerin çoğu da rcs olarak gidiyor. reddit ve duyuru dışıda sosyal medya sayılabilecek bir şey kullanmıyorum.
0
inheritance
(27.08.25)
Kullanıyorum elbette.
Twitter da yazılan her şeye inanmayın çok ciddi manipülasyon yapılıyor global anlamda. Belli uygulamalara belli dönem yöneltmek için bu şekilde uydurmasyon tespitler ortaya atanlar oluyor.
0
titanic kemancısı
(27.08.25)
2020'den beri kullanmıyorum. Jami kullanıyorum, yani yüklü ama Türkiye'de kullanana rastlamadım. Signal yüklü. Bir arkadaşımla kullanıyoruz. Genelde Telegram kullanan sayısı yine fena değil. Ayrıyeten ben o Mark'ın gelmişini geçmişini...
0
yadigar
(27.08.25)
Signal kullanıyorum.
0
fotrsapka
(27.08.25)
whatsapp, twitter ya da instagram gibi bir sosyal medya mecrasi degil. Iletisim platformu. tabii ki kullaniyorum. bunu diyen adam hayatsizdir.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(27.08.25)
yoğun kullanıyorum. “whatsapp kullanan mı kaldı?” gibi bir geyiği ilk defa duydum.
0
sir gawain
(27.08.25)
@sir gawain +1

Ben de ilk defa duydum, yeni kuşağın ayrı bir haberleşme platformu varsa bilemeyeceğim ama whatsapp işlevsel ve yaygın kullanılan bir uygulama. Alternatif düşünmedim bile, ben başka uygulama kullansam millet onu kullanmıyor nasıl olacak ki?
0
akhenaten
(27.08.25)
whatsapp candir, surekli kullaniyoruz.
telegram'a baktim ama alisamadim.
0
cooperr
(27.08.25)
bu tarz şeylerde ferdin pek bir iradesi yoktur. toplum ne kullanıyorsa o da onu kullanır, aksi halde iletişim kuramaz. iletişim protokolünü toplum belirler. türkiye'de de ezici çoğunluk whatsapp kullanıyor, geçenlerde istatistiği falan da çıkmıştı.
0
kesmekes laleler
(27.08.25)
twitterda yazanlar dikkate alınacak şeyler değil. Whatsapp kullanıyorum. whatsapp kullanmayan millet olarak amerikalıları söyleyebiliriz ama rahatlıkla. adamlar cidden kullanmıyor. çok video gördüm hakkında.
0
orta buyuklukte bir ulkenin krali
(27.08.25)
@konusma ben konusuyorum daha bitirmedim kelimesi kelimesine +1
0
Bruce
(28.08.25)
Whatsapp mail ile yarışır bence. Sms+telefon kullanımından daha yaygındır, normal arama yerine whatsapp’tan arayanlar bile var
0
Ukulele
(28.08.25)
İşim gereği kullanmamam söz konusu değil. Mecburum. Muhtacım. Müteşekkirim.
0
maydanoz sararır nane kararır
(28.08.25)
whatsapp kullanmamak ne demek? öyle bir şey mümkün mü?

artık SMS diye bir şey olduğunu unuttu bazı insanlar. bazı insanlar SMS geldiğinde bakmıyor bile.
0
co2s2
(28.08.25)
ben sana mecburum bilemezsin +1

"whatsapp kullanan kaldı mı" cümlesini gerçekten kuran birinin durumu açıklamasını isterdim açıkçası, yani 2025 senesinde türkiye'de yaşayan bir insan kendini vaksap zincirlerinden nasıl kurtarabilir ki?

çalıştığım bir yerde iş grubu enteresan şekilde telegram'daydı. onun dışında şu an çalıştığım yer olsun, özel hayatımda iletişim kurduğum insanlar olsun herkes whatsapp kullanıyor. belki çoğunun telegram ya da başka platform hesabı vardır, belki bir karşı-vaksap devrimi yapacak olsak hepimiz oraya geçebiliriz ama necip türk halkında henüz böyle bir istek yok bence. iş görüyor zaten kimse uğraşmaz düzenini değiştirmekle.

bende telegram da var, birkaç yabancı arkadaşım mesela whatsapp kullanmadığı için onlarla oradan görüşüyorum ama whatsapp'ı silmem mümkün değil yani o zaman anamla, işyeriyle, kardeşimle, arkadaşlarımla vs. kimseyle görüşemez olurum 2-3 tanesi hariç.
0
der meister
(28.08.25)
(13)

Her şey yolunda mı

gobekliraki
Yolunda mı. Benim değil
Yolunda mı. Benim değil
0
gobekliraki
(27.08.25)
her şey yolunda ama yol bozuk.
0
since1907
(27.08.25)
bir kısmı yolunda, bir kısmı yolun kenarında :D
0
tabudeviren
(27.08.25)
%100 yolunda değil ama yakın.
0
gabe h coud
(27.08.25)
iyidir abi. Sen niye bu kadar dertlisin?
0
logisticsmanager
(27.08.25)
değil. hiç bu kadar kötü olmamıştı.
0
koela
(27.08.25)
Yol yapılmamış...
Adımlarım toprağa değil, zamana gömülüyor; sanki varış yeri hiç olmamış gibi...
0
ermanen
(27.08.25)
Yolunda çok şükür sosyal medya hesaplarımı kapattım, sürekli haber ve bilgi akışını kesmek beynimi rahatlattı xD
0
titanic kemancısı
(27.08.25)
Ulan yolunda
0
Shepard
(27.08.25)
değil. ama yoluna girecek tünelin ucundaki ışığı görmeye başladım.
0
matilda
(27.08.25)
değil valla ya. keşke olsa.
0
orta buyuklukte bir ulkenin krali
(27.08.25)
bir yola girdik ama yollar hep bozuk veyahut çukurlu.

ilerlemeye çalışıyoruz ama en azından tünelin sonundaki ışık çok uzaktan da olsa gözüküyor.
0
drako
(27.08.25)
Yoluna girmeye başladı Allah'a şükür.
0
sekizdokuzon
(27.08.25)
Yolunda ya da yan yolda olduğu anlar oluyor ancak bir fark göremiyorum, garip bir boşvermişlik ve ağırlık var üzerimde. Çok şükür diyelim.
0
va
(27.08.25)
(6)

otomatik vites

exlibris
yoğun trafikte bazen tın tın gitmek gerekiyor. hiç gaza basmadan ilerlemek şanzımana zarar verir mi? az da olsa gaza basmalı mı? bazen trafik o kadar yavaş akıyor ki, fren ve gaz pedalına dokunmadan ilerlemek yeterli oluyor ama zararlı mı acaba?
yoğun trafikte bazen tın tın gitmek gerekiyor. hiç gaza basmadan ilerlemek şanzımana zarar verir mi? az da olsa gaza basmalı mı? bazen trafik o kadar yavaş akıyor ki, fren ve gaz pedalına dokunmadan ilerlemek yeterli oluyor ama zararlı mı acaba?
0
exlibris
(26.08.25)
Dsg şanzımanlarda zararlı ama dur kalk trafikte yapacak bir şey yok maalesef auto hold olan arabalar bu anlamda daha avantajlı.
0
titanic kemancısı
(26.08.25)
o halde çok sıkışık trafikte manuele alıp M1 vites ile yine hiç gaza basmadan ilerlemek lazım sanırım.
0
🌸exlibris
(26.08.25)
sen manuel e al kardeşim trafik açılınca otomatiğe al.
her ne kadar gaz pedalına dokunmadan desende frene dokunmak önemli olan. fren şanzıman ı devreye sokuyor.trafik de ısınma yapıp problem çıkartıyor.
0
jamswety
(26.08.25)
En masrafsiz Cvt sanziman.
0
designer
(27.08.25)
Çift kavrama şanzımanda bu yaptığınız zararlı. Manuele alsanız da zararlı. Arabayı sürekli kavramada tutar hem balatalar yıpranır hem de ısınır. Azıcık gaza dokunmanız bile bir katkı sağlar.
0
denizgonen
(27.08.25)
Artık çoğu şanzımanın yoğun trafik modu var. Cvt de L var mesela. O çözer bu işi.
0
mikahakkinen
(27.08.25)
(3)

Iphonedan iphonea aktarim

optimistbakunin
Selam yan yana telefonlar geliyor falan videolar gordum. Bu sekilde olursa mesajlarim sosyal medya hesaplarim galerim vs de aktariliyor mu ayni sekilde. Icloud ek kullanmiyorum icloudum yok
Selam yan yana telefonlar geliyor falan videolar gordum. Bu sekilde olursa mesajlarim sosyal medya hesaplarim galerim vs de aktariliyor mu ayni sekilde. Icloud ek kullanmiyorum icloudum yok
0
optimistbakunin
(25.08.25)
her şey a'dan z'ye aktarılıyor. her şey.
0
jelly bear
(25.08.25)
Evet yazıldığı üzere aktarılıyor. Apple ekosistemi gerçekten çok kullanışlı oluyor bu anlamda; mesela ipad ya da telefondan bir cümleye copy yapınca aynı ortamdaki diğer apple cihaza direkt paste yapabiliyorsunuz airdropsuz da aktarım oluyor. Bu tarz avantajları da oluyor sorunuzun dışında örnek olarak yazayım dedim.
0
titanic kemancısı
(25.08.25)
ayarlarına, duvar kağıdına hatta alarmına kadar her şeyi aktarıyor. eski telefonunu kullanmaya devam etmekten farkı yok.
0
sir gawain
(25.08.25)
(24)

Ne yemek yiyorsunuz?

ermanen
soru başlıkta.evde ne yemek yapıyorsunuz? yapılıyor?dışarda ne yemek yiyorsunuz? ne tür mekan/restoran? fast food? esnaf? fine dining?eve ne yemek sipariş ediyorsunuz?evde yeme/dışarda yeme oranı?vs.
soru başlıkta.

evde ne yemek yapıyorsunuz? yapılıyor?
dışarda ne yemek yiyorsunuz? ne tür mekan/restoran? fast food? esnaf? fine dining?
eve ne yemek sipariş ediyorsunuz?
evde yeme/dışarda yeme oranı?
vs.
0
ermanen
(22.08.25)
evde: köfte, pilav, makarnalar, tavuklu yemekler, fasulye, patates, mantı, karnıyarık, alinazik, pizza, fırın yemekleri vb.
her sabah kahvaltı.

dışarda: kebap, hamburger, pizza, lahmacun; döner. bazen açık büfe ev yemeği

eve asla yemek sipariş etmem.

%90 evde %10 dışarda yerim. max %20ye çıkar bu. sadece akşam yemekleri o da.
0
jelly bear
(22.08.25)
Sabah;

çavdar ekmegi+omlet+peynir+çay

ikindi;
biraz kuruyemis ve (varsa) elma

aksam;
tencere yemegi, eger o yoksa çavdar ekmegi arasi domates peynir+sade soda.
0
feastofthedamned
(22.08.25)
Evde mevsim sebzelerinden zeytinyağlı tencere yemekleri
youtube.com

Örneğin bu hem pratik az malzemeli ve lezzetli

Dışarıda yeme olayını azalttım
0
grimavi
(22.08.25)
Bilumum ev yemekleri yapıyorum kisir, taze fasulye, köfte, güveç etc.
Disarda evde yapamayacağım şeyleri yiyorum mangal kebap, pizza (bunu aile evinde yapabiliyorum kendi evimde fırınım yok), baklava, kunefe, katmer vs
Dışarıdan eve hic sipariş vermedim.
%85 evde, %15 arkadaşlarla buluşunca ya da misafir gelince
0
Amaranta ursula
(22.08.25)
Son bi iki ayda evde neredeyse hiç yemek yapmadım hep dışardan söyledim. Ondan önce de makarna, ızgara tavuk bonfile falan yapıyodum.

Kahvaltı yapmıyorum, öğle yemeklerini hastane yemekhanesinden yiyorum haftaiçi. Yemeği beğenmezsem hastane içinde kafeterya var oradan ev yemeği, mantı, döner vs bi şeyler yiyorum.

Akşam yemeklerinde dışarıdan tavuk pilav, makarna, tost, sandviç, bowl, hamburger, lahmacun, döner, noodle sıklık sıralamasında söylüyorum. Biraz evde yemek yapmaya dönmem lazım yine ama. Son 3 ayda evde yapıp yediğim gün sayısı 1 sanırım. %99 dışarıdan oluyor lol. Ondan önceki bir yılı düşünürsek %60 dışarıdan %40 evde olabilir
0
nundu
(22.08.25)
ev yemekleri yapıyorum. türlü, patates oturtma, patlıcan oturtma, tas kebabı, orman kebabı, hindi sote, mantarlı hindi ya da tavuk sote, kuru fasulye, taze fasulye, barbunya, ıspanak, pırasa, tavuk haşlama vs. vs.
dışarda ben mantı ve makarna çok severim o tarz şeyler ya da iskender, kebap, lahmacun gibi şeyler. arada da canım ev yemeği çekerse ve dışardaysam ev yemeği yerim.
eve haftada 1 bazen 2, bazen 2 haftada bir sipariş veriyorum. eve %80 mantı gelir eğer teksem.
çoğunlukla evde yiyorum. eve sipariş de dediğim oranda işte.
0
matilda
(22.08.25)
evde istediğim her yemeği yapıyorum.
zorunda kalmadıkça dışarıda yemiyorum. yersemde basit o anlık açlık ihtiyacımı ucuz şekilde karşılayacak şeyler.
hiç eve sipariş etmiyorum.

%99,99 ev %0,01 dışarısı
0
my fault
(22.08.25)
Protein olacaksa Kıyma kavurma, köfte, tavuk sote, bazen fırında somon, bazen nadiren kavurma filan pişiriyorum. Kışın düdüklü yemeği yaptığım oluyor. Yanına sebze tencere yemeği ya da fırında ızgara sebze, bazen salata, bazen pilav oluyor. Arada bir gimbap yapıyorum evde keyifli oluyor. Dışarıda yemem çok az 2 ayda bir filan o da sosyal amaçlı yoksa hiç yemem. Evde yemek yapmak kaliteli malzemeyle bile daha ucuz. Mesela 2 kişilik döner yeseniz düzgün yerde 1600 tl o parayla rahat 2 kilo kıyma alınıyor zaten. 1 gün önceden ne yemek yapacağımı planlar ona göre buzluktan eti vs çıkarıyorum ya da iş çıkışı markete gidiyorum, son ana bırakılırsa yorucu oluyor. Önceden planlayınca çok pratik oluyor her şey.
0
titanic kemancısı
(22.08.25)
Nadiren iki öğün genelde tek öğün yiyorum.
İki öğün;
Evde standart kahvaltı tabağı hazırlıyorum.
İş yerinde uyguladığım diyete uygun bir yemek yapıyor aşçı benim için genelde sebze ve et grubundan oluşan doyurucu bir yemek oluyor bu.

İzin günlerimde de evde kahvaltı dışında sebze sote, köfte, yoğurt vs böyle basit pratik şeyler hazırlıyorum.

Programım yoksa dışarıda yemeyi bıraktım, sipariş vermeyi zaten aylar öncesinden bırakmış durumdayım.
0
mutekebbir
(22.08.25)
Dönem dönem değişiyor.

2 yıl kadar akşam yemeği yapmayı bırakmıştım. Bu aralar salata (sadece soslu), meyve veya kendi yaptığım kekten yiyorum. Evden çalışıyorsam öğlen ve akşam makarna veya hazır vegan döner/köfte vb. yapıyorum.

Öğlenleri işteysem genelde ev yemekleri yapan bir yere gidip baklagillerden bir şeylerle salata yerim. Uzun zamandır evde tencere yemeği yapmadığım için iyi oluyor. Pizza, noodle ve vegan/vejetaryen bowl da seviyorum.
0
auroraaurora
(22.08.25)
Benim hanımın mesleği yemek. Bu sebepten her gün her gün farklı yemek yiyoruz. Şunu diyebilirim; senede 300 farkli tarif yapıyor. O yüzden sürekli farklı dünya mutfakları falan, evin her yeri kitap, dergi doldu.

Bense düz adamım, öğle yemekleri bende. Sebze, karbonhidrat ve protein yapıp geçiyorum. Genelde somon köftesi, tavuk, dondurulmuş karışık sebzeler falan. Ya da konserve sardalya tavada pisirip salata falan.
0
logisticsmanager
(22.08.25)
@grimavi

guzelmis o kabak yemegi. pratik ve saglikli. arada ben de daha sade kabak yemegi yapiyorum.

zeytinyagli soyle bir versiyonu da var:
www.nefisyemektarifleri.com
0
🌸ermanen
(22.08.25)
@titanic kemancısı

gimbap bi kere yillar once Kore restoraninda yemistim heralde. adini unutmusum. susiye benziyor zaten. Kore'de misin yoksa? ya da Kore yemekleri seviyorsun. Kore restoranina gitmeyeli cok uzun zaman oldu.
0
🌸ermanen
(22.08.25)
@logisticsmanager

hanimin yemek meslegi olmasi guzelmis ve dunyanin cogu mutfagini denemek guzel ayricalik. ben de gezdigim yerlerde denemeye calistim.

yalniz 300 kusur cesit yemek de fazla gelmiyor mu ya? hepsini begenebiliyor musun? belki hanim yaptigi icin mecburiyetten de begendiklerin oluyordur :D
0
🌸ermanen
(22.08.25)
@ermanen metro marketlerde nori yosunu satılıyor, pirinci farklı sadece bizim pirinçten o da suşi pirinci diye satılıyor. ton balıklı, turşulu, mayonezli, sebzeli filan yapıyorum orijinal şeklinde susam yağı filan var onlar yok bende, olan malzemeyle yapıyorum daha çok :D. Kendi damak tadıma göre uyarladım biraz internette çok çeşitli videolar var tavuklu filan yapan da oluyor doyurucu bayağı. Sarmak için bambusu da 50 tl ye filan satılıyor, Kore’de yemiştim orijinalini ama arada bir evde de yemek güzel oluyor. Tek nori yaprağı ile yapıyorum pakette bayağı var alınca, buzdolabında saklıyorum uzun süre malzemesi oluyor böylece. Normalde gimbaba pirinç sirkesi katılmazmış, suşiye katılırmış sadece ben bilmeden onu da almıştım metro marketten bir iki damla pirince ekliyorum boşa gitmesin diye güzel oluyor. İyi sarmak için sebzeleri vs çok ince kesmek lazım birkaç video izlediktan sonra kolay oluyor yapması :d
0
titanic kemancısı
(22.08.25)
Egeliyiz. Taze fasülye börülce bamya semiz otu çorbası.
Et olarak pirzola köfte.
Dışarıda kebepçıdan başka yemekçi yok. Farklı dünya mutfağı olursa deniyoruz.
Bölgemizde pide ünlü ve riskli olmadığı için ayda bir dışarıda yiyoruz. Eve de sadece pide söylüyoruz. Otlu peynirli kapalı pide ve kuşbaşı pide söylüyoruz.
0
mikahakkinen
(22.08.25)
@ermanen; abi canin kuru fasulye istese sipariş vermen lazım yoksa hayatta aklina gelmez =d bir de o kadar fazla yapıyor ki birkaç tarif oluyor, hastası oluyorum. Ama 2 hafta sonra ne olduklarıni unutmuyorum. Bana diyor hangisi soyle tekrar yapayim, diyorum nasıl hatırlayayim 300 tariften =d

Onun dışında yüzde 95i çok güzel. Yiyemedigim belki iki kere falan yılda.
0
logisticsmanager
(22.08.25)
evde pilav çeşitleri, nadiren makarna, farklı patates yemekleri, patlıcan, nohut tava, tavuk, köfte, ali nazik, hazır mantı, hindi, kabak ama genelde kıymalı kabak sandal gibi, kabak graten, pırasa graten falan.. sebze yemeklerini çok fazla tek başına yiyemem o yüzden kıyma koyuyorum genelde içine. eskiden hazır dondurulmuş çok yerdim şu an yemiyorum şinitzel falan da uzun süredir yemedim pratikliğine rağmen. bakliyatları hazır alıyorum konserve ya da paketli yayla'nınkiler gibi. ya haşlanmış şekilde ya yemek.

dışarıda ağırlıklık olarak pide, lahmacun, köfte. fast food genelde pizza butik burgercilerden hamburger. fine dining gitmem. güzel bir esnaf lokantası bulsam ağırlıklı olarak oradan yerim aslında.

eve sipariş edeceksem eskiden çok tavuk döner dürüm söylerdim artık söylemiyorum. söyleyeceksem dürümle'nden. yine genelde pizza lahmacun. güzel bir işkembeci var et yemekleri ve pide, lahmacun falan da yapıyor son zamanlarda oradan söylüyorum. porsiyonu bol ve doyurucu çok aç olmayınca oradan bir çorba söyleyip yanında gönderdikleriyle doyuyorum genelde.

dışarıda yeme oranı daha fazla maalesef.
0
black holes in the sky
(22.08.25)
şu sıralar hafta içi kahvaltı yapmıyorum. öğle yemeğini şirkette yiyorum. akşam bir kase yoğurt içine protein tozu. hafta sonu programa göre, davetler vs. çok değişiyor.
0
gabe h coud
(22.08.25)
Büryan yiyorum.
0
runaway
(22.08.25)
dışarıdan yemeyi çok çok azalttım. hemen her tür yemeği yaparım ama kısa sürede yapılanları tercih ediyorum. bir de el işçiliği olanları hiç yapmıorun sarma içli köfte gibi. o kadar uğraşıp kısa sürede bitmesi mantıksız geliyor.
0
ground
(22.08.25)
Evde: Sulu sebze/bakliyat yemekleri, başta somon olmak üzere balık çeşitleri, ev köftesi, küşleme/pirzola/kuzu şiş tarzı etler, zeytinyağlı çeşitleri, makarna üstü ton balığı/hindi, basmati pilavı (çok severim).

Dışarıda: Genellikle balık/kırmızı et çeşitleri. Rutin gittiğim yerler var; Rota Balık, Kavak Doğanay, Fevzi Hoca, Trabzon Kültür Derneği, Marmara Et, Nusret Burger, Günaydın gibi. Saray İşkembe'de sakatat çorbaları içerim.

Eve sipariş verirsem: Genelde döner oluyor, bazen de Adile Sultan ev yemekleri.

Haftaiçi günde üç öğün, haftasonu 2 öğün yiyoruz. Haftalık toplam 19 öğün yemeğin 2 veya 3'ü dışarıdandır. Haftasonu gezmeye çıkınca mecburen dışarıda yiyoruz.
0
Lethe
(22.08.25)
%80 evde yerim.

bitkisel beslenme uyguluyorum ama işlenmemiş olanlar mümkün olduğunca ya da minimal işlenmiş olanlar.
0
elite crew
(22.08.25)
Sabah küp peynir %0.03 yağlı

Öğleden sonra mercimek çorba 1 kase
Pancar, kuru fasulye, nohut, yoğurtlu roka; içeren bowl minik

Akşam ise bi avuç karışık yemiş 2 adet muz
0
baldan kaymak
(22.08.25)
(25)

Suyu nasıl alıyorsunuz

herzan
Aritma cihazı, aritma sistemi, damacana, şişe, çeşme suyu vs vs.Arıtma cihazları suda mineral falan bırakmıyormuş. Bina girişi sistemler de çok pahalı. Damacanaya da hijyenik değil diyorlar. Pet şişe desen çok fazla plastik biriktiriyor.Siz nasıl yapıyorsunuz bu işi ya. Çok sıktı bu konu.
Aritma cihazı, aritma sistemi, damacana, şişe, çeşme suyu vs vs.

Arıtma cihazları suda mineral falan bırakmıyormuş. Bina girişi sistemler de çok pahalı. Damacanaya da hijyenik değil diyorlar. Pet şişe desen çok fazla plastik biriktiriyor.

Siz nasıl yapıyorsunuz bu işi ya. Çok sıktı bu konu.
0
herzan
(21.08.25)
6lı 1.5 litre.
0
gobekliraki
(21.08.25)
Brita.
0
orient blue
(21.08.25)
Cam damacana kullanabilirsiniz. Biz normal plastik damacana kullanıyoruz.
0
yadigar
(21.08.25)
5 litrelik pet şişelerde.
4 tanesini eve çıkarmak da antrenman oluyor. Bir taşla iki kuş.

www.youtube.com
0
Mirket
(21.08.25)
10 litrelik plastic şişe.
0
peki madem
(21.08.25)
Arıtma cihazları sebil cihazına baglanilabiliyor, o çok pratik.
0
encokbenisevinnolur
(21.08.25)
24'lü 0.5 sarıkız
0
Batuhanolabilir
(21.08.25)
Damacana kullanıyorum.
Belli konularda hijyen takıntısı geçmişi olan biri olarak bu konuların büyük oranda psikolojik olduğunu fark ettiğimden beri rahatım.
Hijyen estetik ve sağlık açısından önemlidir. Damacana su içtiği için başı hastalıktan kurtulmayan birileri olmadığına göre, gözün görmediğine gönül katlandığı sürece ortada bir sorun yok.

Mikroplastiklerin spermlere kadar girdiği bu çağda sadece damacanadan feragat ederek kurtulamayacağımı da bildiğim için işin sağlık tarafını gözardı etmeyi seçtim.

Depozitosuz ya da 5'lik plastik şişelerin atık dönüşümü ve israf açısından daha zararlı olduğunu düşünüyorum ayrıca.
Cam damacana seçeneği sevdiğim suda olsa tercih ederdim bu arada.
0
Bruce
(21.08.25)
damacana kayisdagi<3
0
ala09
(21.08.25)
5 litrelik şişeler +1
0
nawar
(21.08.25)
1.5 lt 12li pet şişe. 90 tl. kendim taşıyorum. tek seferde 6 tane falan alıyorum.
0
jelly bear
(22.08.25)
Neden 5 litrelik ped şişelerde aldığımı da açıklayayım.
Geçen gün burada maden suyunun fazla içilmesi konusunda gündeme gelmişti. Maden suyunda nitrit, amonyak vb zararlılar olabileceği.

Maden suyunda varsa suda neden olmasın diye düşünmüşümdür hep. Damacana alırsan hep aynı markaya mahkum kalma ve suda bir zararlı var ise vücutta birikimine çanak tutma durumu söz konusu olur.

Bu düşünceyle marka çeşitlendirmesi çok mantıklı geliyor bana.

Aynı mantıktan hareketle hep aynı marka yumurta da almam ve sebzeyi hep aynı pazarcıdan da almam.
0
Mirket
(22.08.25)
2 damacana ve 1 koli içinde 12 adet olan 1.5 litrelik saka su 450 tl, haftada 2-3 tekrarlı şekilde.
0
eja
(22.08.25)
arıtma cihazı kullanıp maden suyu ile destekliyorum. en sürdürülebilir olanı bu bence.
0
merhum
(22.08.25)
@Mirket +1
ben de aynı

hep mantıklı cevaplar veriyor :)
0
ermanen
(22.08.25)
Pınar damacana.
0
mikahakkinen
(22.08.25)
Arıtma cihazına geçtik geçen sene, damacanayla baş edilmiyor ya su bu kadar pahalı olmamalı :/
0
mutekebbir
(22.08.25)
Cam damacana şeklinde alıyorum
0
titanic kemancısı
(22.08.25)
hamidiye 19lt damacana
0
bay b
(22.08.25)
Arıtma cihazları suda mineral falan bırakmıyormuş. Bina girişi sistemler de çok pahalı. Damacanaya da hijyenik değil diyorlar. Pet şişe desen çok fazla plastik biriktiriyor.

hepsinde aynı fikirdeyim.

yaşadığım yerde doğal kaynak suları var.
ailem sık sık o tarafa giderken 15-20 litrelik büyük şişelere su dolduruyorlar.
bazen bir şişesini ben alıyorum, bazen su kaynağına doğru giderken elimdeki büyük şişeleri dolduruyorum.

bunun dışında çoğunlukla 1.5 x 6 alıyorum.
su içmeyi unutuyorum, hiç aklıma gelmiyor.
şişeleri sayarak ne kadar içtim takibi yapabiliyorum.

bir kaç ay önce taşındım buraya. eve servis damacana kim getiriyor bilmiyorum ama şişe olayını damacadan daha çok sevdim. şişeleri geri dönüştürme imkanı bulursam böyle devam edeceğim.
0
biseysorcaktim
(22.08.25)
anadolu yakasında kayışdağı suyu çeşmeleri var. devamlı buralardan dolduruyoruz. hiç suya para vermedik.
0
my fault
(22.08.25)
damacana alıyorum pürsu marka. Getir'de de pürsu 1,5 litrelik 6lı sular var onlardan alıyorum. Arıtma suyunun tadından nefret ediyorum. Mineralinde falan değilim de tadı çok kötü. Damacana konusunda da seçiciyim, Ali Koç bu kadar pürsu reklamı yapmıyodur etrafta yani yıllardır başka damacana kullanmadım. Evde sebilim olsa 1,5 litrelik su almam pek de soğuk su içmek için daha rahat oluyor. Eşyalı ev olduğu için ve yakında taşınacağım için sebil de alamadım.
0
nundu
(22.08.25)
Ben de 5 ltliklerden alıyorum. Çevreye bile isteye zarar verdiğim yegane konu bu sanırım.
0
asteriks
(22.08.25)
12'li 500 ml sulardan alıyorum daha pratik ve kolay oluyor.
0
koela
(22.08.25)
Herhalde 25 yıldır falan ailecek arıtma suyu kullanıyoruz, kimsede bir problem bugüne kadar olmadı.
0
mirty
(22.08.25)
(16)

Bu ailenin olayı ne sizce?

yenibirgüzelnick
Çok garip bir aile tanıyorum. Anne baba 45 yaşında ve çocukları 1.5 yaşında. Anne baba çok iyi kazanıyor yönetici olarak çalışıyorlar. Villada oturuyorlar iki tane lüks araçları var. Durumları çok iyi. Yardımcıları filan var. Gariplik ise çocuğa hiç harcama yapılmıyor. Evde bir sürü boş oda varken b
Çok garip bir aile tanıyorum. Anne baba 45 yaşında ve çocukları 1.5 yaşında. Anne baba çok iyi kazanıyor yönetici olarak çalışıyorlar. Villada oturuyorlar iki tane lüks araçları var. Durumları çok iyi. Yardımcıları filan var.

Gariplik ise çocuğa hiç harcama yapılmıyor. Evde bir sürü boş oda varken bebeğe oda yapılmamış. Bebeğin tüm eşyaları bir bavula sığar. Çünkü 3 zıbın ve 4 takım haricinde kıyafeti yok. Haftada bir kıyafetleri yıkanıyor üstünü değiştirmiyorlar. Çiş yaparsa elde durulayıp kurutuyorlar. Dışarısı için sadece 1 takım kıyafeti var 6 aydır her dışarı çıktığında onu giyiyor ve yıkanmıyor o kıyafet.

Kıyafetleri ve oyuncakların tamamını annenin ablasının çocuğundan kalmış yeni almamışlar. Toplam oyuncak sayısı 6. Başka oyuncağı yok.
En kalitesiz bez kullanılıyor ve çok bez harcanınca, sızdırınca üzülüyorlar.

Anne emzirdiği için üvey çocuk olamaz. Aynı zamanda anne bebeğini çok uzun zaman beklediklerini söyleyip gözleri doluyor ama hiç çok beklenmiş gibi davranmıyorlar bu çocuğa.

Çok garipsiyor ve çok merak ediyorum. Bu ailenin olayı ne acaba. Neden çok bekledikleri bebeğe karşı hevessizler ?
0
yenibirgüzelnick
(20.08.25)
hali vakti iyi olanlar ev araba alıyor dışarıya iyi gözükmek için ama normalde inanılmaz cimri oluyorlar, yaklaşık 30 kirada iyi yerde dairesi olan yüzmilyonluk nakit parası olan çok yakın çalışmayan bir tanıdığım bir yere gidecekse başkasının arabası ile falan gidiyor benzin yakmamak için birde kaçak benzin mi ne öyle bişey varmış çok pahalı arabasına ucuz benzin koyuyor adsasd, diğerleride bu kadar olmasada kendilerine inanılmaz cimriler, aldıkları şeyler çoğunluk etrafa iyi gözükmek için oluyor.
0
eja
(20.08.25)
cimrilik +1

alıdkları şeyler hemen küçülüp gidecek ziyan olacak gözüyle bakıyorlar.

şu hayatta 1 evin 1 araban olsun yeter, belki birde emeklilik için kira getiren bir mülkün. gerisi için boşuna eziyet. harcayamadığın, keyfini çıkaramadığın parayı ne yapacaksın.
0
gercekdunya
(20.08.25)
kendisi için gözü doluyordur bebeğe sevgisinden değil. ben ne çok bekledim bir bebek için, ah zavallı ben diye ağlıyordur :d
0
deartheodosia
(20.08.25)
tanidigim ne kadar "cok" zengin varsa abartmiyorum 1 liranin bile hesabini yapan insanlar. o yuzden bu tip hikayelere sasirmiyorum hic
0
sweetoffice
(20.08.25)
zaten iki üç ay sonra küçülecek, giyilmeyecek gibi şeyleri anlarım ama bu çiftin olayı bunu aşmış. cimrilik denir buna.

belki değildir, çocuk şımarık yetişmesin diye büyütmeye çalışıyorlardır. öyle davrananlar da var. ama her halükarda fazla abartmışlar gibi.
0
biseysorcaktim
(20.08.25)
Kalitesiz beze gelene kadar, tüketimi sevmiyorlar, eşya fazlalığından hoşlanmıyorlar demek ki diyecektim ama burada durum farklı gibi, bir tanıdığım yıkanabilir bez kullanıyordu mesela, cimrilikle hiç ilgisi yoktu. Mesela 6 oyuncak bana garip gelmedi küçücük bebek doğru dürüst algılamıyor bile oyuncağı,niye bir sürü ıvır zıvır alınsın ki, ya da bebek yanlarında yatıyodur onun için henüz oda hazırlamamışlardır ama kalitesiz bez kısmını çözemedim, cimrilikten başka açıklama yok sanki.
0
(20.08.25)
Türkiyede psikotik ve sıkıntılı çok aile var. Bunlarda zeki ama o manyak ailelerde büyüdükleri için aynı örüntüyü devam ettiriyorlar. Anadoluda halen daha köylerde ilçelerde manyakça çocuk yetiştiren ve bu düzene devam eden aileler mevcut. Bu aile öyle olmayabilir ama ailelerinden aldıkları bilgilerin birazıyla çocuk bakıyor olabilirler. Çocuğun bağlayan mı ararsın halen döven mi ararsın... değer yazdıkların doğruysa bu cimrilik. Evet yeni nesil insta anneleri gibi olmak zorunda değiller ama biraz daha özenli olabilirler. Bakıcı tutan adamın çok bez gitmesine üzülmesi garip geldi bana. Yazdıklarınızdan yüzde yüz emin misiniz?
0
mikahakkinen
(20.08.25)
Bu dışarıdan görünen, belki çocuğa ayırdıkları yatırımları var, ayrıca bir şeye para harcamiyorlar o yüzden ya da başka bir şey.

Yani genele göre farklı diyebilirim ama garip demem, "tum bu zenginlige ragmen çocuğu ihmal ediyor olabilirler" fikrini vermedi çünkü bu tablo bana.

Ayrıca oturup çocuğun eşyalarını oyuncaklarını sayan ve size aktaran kişiyle aralarındaki yakınlık ne bilmiyorum ama, asıl o kişide bir acayiplik var.
0
encokbenisevinnolur
(20.08.25)
Ya senin ya da sana bunları anlatan kişinin hüsnükuruntusuna benziyor.
0
beyfendi
(20.08.25)
beyfendi +1

Aile bebeğinin bütün eşyalarını göstermiyordur; toplu don sayımı mı yapılıyor evde anlamadım bana bu inandırıcı gelmedi ya da kıskanan birileri iftira atıyordur kesin. Kıskanan bir annenin “ben daha iyi bebek bakıyorum” uydurması/ tesellisi gibi geldi.
0
titanic kemancısı
(20.08.25)
adamlar luks arabaya biniyor cimri diyorsunuz, binmeseler yine cimri diyeceksiniz uahsduasduha
0
baldur2
(20.08.25)
Belki de tr gerçeklerini bilen her anne babanın yapması gerekeni yapıyorlar. Sik sok şeylere para harcamak yerine çocukları için birikim yapıyorlarsa eğer çok rasyonel bir davranış. Ultra prima çocuk bezi o kadar da önemli bişey değil.
0
benim bir gizli bildiğim var
(20.08.25)
Ailenin bakıcı tarafından iletildi bana. Bilgiler yüzde yüz doğru. Bebek ihmal mi ediliyor sence birilerine haber vermeli miyiz diye konuyu açtı. Ben de ihmal değil daha çok obsesyon gibi gördüm. Bilemedim yani. Kadın da kime neyi söyleyecek zaten. Üzülüyormuş çocuğa sidikli donu yıkamadan giydiriyoruz bazen diyor.
0
🌸yenibirgüzelnick
(20.08.25)
Çocuğun yediklerine de çok karışıyorlarmış. Bir tam meyve yemesi yasakmış mesela ağlasa bile yarım yeme hakkı varmış.
Ama ailenin bir kiler odası var market gibi. Hani yoklukta değiller de başka bir olay var. Bebeğe niye meyve yasak mesela? Annesi kilo alır diye izin vermiyormuş çocuk zaten zayıf.
0
🌸yenibirgüzelnick
(20.08.25)
cidden cok cok üzüldüm şimdiden bebek icin, ergenliği cok zor gececek belli. bence aile büyükleri tarafından aile ile konuşabilirler. elinizden ne gelirse yapin
0
oscar
(20.08.25)
Olay kontrolden çıkarsa alo 183'ten alo asp var onlar olaya dahil olur. Ama ailenin durumu iyiyse pek müdahale etmezler. Ama anlattıklarınız doğruysa anormal bir durum var.
0
mikahakkinen
(21.08.25)
(10)

Sağlıklı ekmek yemek

biseysorcaktim
Ne yazık ki ekmek ve unlu mamülleri çok severim. Genelde mayalı ve kaliteli içeriği olan ekmekler tüketirim ancak yine de dışarıdan almak istemiyorum. Ekmek yapma makinesi alsam, mayalı ve tam buğdaylı yapsam, ekmek hakkında söylenen bir çok olumsuz durumu bertaraf etmiş olur muyum? Sağlıklı ekmek m
Ne yazık ki ekmek ve unlu mamülleri çok severim. Genelde mayalı ve kaliteli içeriği olan ekmekler tüketirim ancak yine de dışarıdan almak istemiyorum.

Ekmek yapma makinesi alsam, mayalı ve tam buğdaylı yapsam, ekmek hakkında söylenen bir çok olumsuz durumu bertaraf etmiş olur muyum? Sağlıklı ekmek mümkün mü
0
biseysorcaktim
(17.08.25)
Beyaz ekmek tek başına tamamen sağlıksız bir gıda değil ki. Kararında tüketirseniz sorun olmaz ama besin değeri düşük, kan şekerini hızlı artırıyor, tokluk hissi vermiyor falan, faydası kısıtlı yani. Onun yerine tam buğday ya da ekşi mayalı ekmek çok daha iyi. “Sağlıklı” ekmek zaten var. Evde de yaparsınız da uğraşmaya değer mi bilemedim.
0
orient blue
(17.08.25)
Makinadaki ekmeğin yapısı kek gibi oluyor ekmek yediğini anlamazsın, dışarıdan ekşi maya doygun ekmekler yemeye de alıştıysan ev ekmeği seni tatmin etmez
0
grimavi
(17.08.25)
Ben wasa yemeye geçtim memnunum yeme miktarını oldukça sınırlıyır,
Avokado benzeri birşeyle yumuşatmanız gerekiyor yemeden
0
kararsızataletfilozofu
(17.08.25)
Ekmek makinasında güzel olmaz +1
Döküm tencere ile fırında yapıyoruz.Kendi ekşi mayamızı yaptık,un ile su karıştırıp 5-6 günde elde edilebiliyor.Tam buğday unu kullanıyoruz.
Baştan zahmetli gibi gelse de lezzetinden ve dışa bağımlılıktan kurtardığı için alışkanlık oluyor.
0
arenas
(17.08.25)
Evde yapmak sürdürülebilir değil bence. Bir de yine bence ekmeğin iyisi olmaz. Mümkün mertebe yememek gerekiyor. Şekeri direkt çıkartıyor. Onun karbonhidratı yerine daha fazla şey yenilebilir. :)
0
naksidil
(17.08.25)
Ekmeğin iyisi güzeli olur fakat ulaşmak zor ya da pahalı, ekmek o kadar da öcü bir şey değil, özel bir sporcu ya da sağlık diyeti uygulamıyorsa ekşi maya tam buğday ekmek sıradan insan için kaliteli bir karbonhidrat, istediği kadar yenebilir demiyorum tabi günlük 100-120 gr, yaklaşık iki dilim (avuç içi kadar bir dilim) kişinin durumuna göre
0
grimavi
(17.08.25)
9 sene önce aldım ekmek yapma makinemi. O günden beri dışarıdan hiç ekmek almadım.İster kendin yap, ister dışardan al, sağlıklılık istiyorsan,
1.Az ekmek ye.
2.Adında buğday geçmeyen ekmeklere yönel (ki diğer ekmeklerin tamamında da, kabarmışsa, ufalanmıyorsa ve yumuşaksa en az üçte bir buğday vardır) (yani mesela çavdar ekmeği değildir, buğday, çavdar karışımıdır)
3.Pofuduk ekmek hiç yeme.

Gerisi hikaye.

Ekşi maya olayını da ChatGptye sordum. Şunu dedi.

Kısacası:
Ekşi maya, “sihirli sağlık mucizesi” değil ama:

sindirimi biraz kolay,

mineral emilimi daha iyi,

kan şekerini daha dengeli yükseltebiliyor,

lezzeti ve dayanıklılığı fazla.

O yüzden insanlar hem sağlık hem de damak tadı için tercih ediyorlar.
0
Mirket
(17.08.25)
UN hemen kabarmiyor,
un icerisine enzim vs.ilavesi ile hamur ozellikleri artiriliyor,
ayrica bozulmamasi icin koruyucu ilaveler ekleniyor,

bunlar vucut icerisinde yararli bilesikleri bagliyor,vitaminsiz kaliyorsun,sonrada homonal bozukluk,uyku bozuklugu falan.

Saglikli ürün tüketmek icin,fabrikasyon olmayan katkisiz kavilca,siyez unu almalisin,ama marketten degil,hasat edilen yerden.
bakanlik tebligine göre fabrikadan koruyucu madde olmadan ürün piyasaya sürülemez,uzun saklama-kullanim süresi için.
0
designer
(17.08.25)
Bende de ekmek yapma makinesi var haftada 1 yapıp dilimleyip buzdolabında saklıyorum, 2 kişi için fazlasıyla yetiyor. Tam buğday unuyla yapılanla bayağı dolgun oluyor, organik un filan alıyorum beyaz unla yapmıyorum memnunum.
0
titanic kemancısı
(17.08.25)
akedemiklink geçen bunla ilgili video paylaştı. ona bi bak
0
plastic_angel
(18.08.25)
(8)

Dyson şarjlı süpürge sorusu

prole
Evde iki kedi bir bebek var. Miele torbasız süpürge de var ama günde üç dört defa evi süpürdüğüm için artık çok yordu. Şimdi bu Dyson dik süpürgelerden alsam "ooo aman Allahım harika temizliyor, dünya varmış, iyi ki almışım" der miyim yoksa "eh işte, biraz kolaylaştırdı" ayarında bir rahatlık mı olu
Evde iki kedi bir bebek var. Miele torbasız süpürge de var ama günde üç dört defa evi süpürdüğüm için artık çok yordu. Şimdi bu Dyson dik süpürgelerden alsam "ooo aman Allahım harika temizliyor, dünya varmış, iyi ki almışım" der miyim yoksa "eh işte, biraz kolaylaştırdı" ayarında bir rahatlık mı olu Öyle aman aman bir ekonomim de yok, hatta almak beni biraz da zorlayacak. Bu şartlar altında ne dersiniz, mutlaka almalı mı yoksa çok da gerekli değil mi?

Bir de v15 iyi gibi görünüyor. V15 mi yoksa daha alt modeller de aynı işi görüyor mu? Bu v15'in bir de ıslak temizlik dalgası var sanırım. Neyse, bir genel görüşünüzü alabilir miyim? Şimdiden teşekkürler.

Ek: dyson değilse ne olabilir, yine iş görecek, kaliteli alternatiflere de açığım.
0
prole
(16.08.25)
Dyson kesinlikle çok büyük rahatlık; pişman olmazsınız. Alt modeller de işinizi görür son model almanız şart değil. V8 de alabilirsiniz
0
titanic kemancısı
(16.08.25)
Ninjasharkı da çok öven var. Ben kullanmadım gerçi henüz.
0
gobekliraki
(16.08.25)
Erkek ve yalnız yaşıyorum: DYSON hayat kalitesini artırıyor. Elimden düşürmüyorum.

V10 var vende v10-11 ya da v15 alabilirsiniz. Gidip bir bakım, size söyleyecekler zaten farkları.
0
baldan kaymak
(16.08.25)
bizim de kedimiz ve bebeğimiz var sizin gibi ve 5 yıldır dyson v8 absolute kullanıyoruz, çok memnunuz. bebekten sonra bir de silmeli bir robot süpürge ekledik kombine daha rahat oldu.
0
eisberg
(16.08.25)
Kedim var, dyson çok güzel dip köşe temizliyor. İyi ki aldım +1
V12 ile v12 arasındaki tek fark hazne genişliği ve ağırlığı. V12 daha hafif diye onu aldım 4 yıl önce, çok memnunum. Son model diye ekstra para vermeye gerek yok
Robot da var ama dyson yetiyor genelde
0
mor oje
(16.08.25)
v12 slim'den cok memnunduk kedili cift olarak.

ben ayrildim baska eve ciktim. iki tabak bir bardak var evde. doğru duzgun esya yok. yine benzer supurgeyi almayi dusunuyorum. oncelik ve yasam kalitesini yukseltme konusunda fikrim bu.
0
biseysorcaktim
(16.08.25)
3 kediliyiz, Dyson iyi ki aldım dedirtir ama nasıl, yavaş hareket etmek gerekiyor. Çünkü halı ayağında sert fırçası var, o fırça halıyı döverek kiri çekiyor, bunu yapabilmesi için dövecek halı lazım yani yavaş kullanmak gerek. Ben gayet yavaş hareket etmeye çalışıyorum, mesela 1 metrelik mesafeyi 5 saniyede falan almaya çalışıyorum diğer türlü kiri toplamıyor halıdan. Hızlı kullanmak verimli olmuyor yani. Yavaş hareketlerle süpürebilirim acele davranmamayı başarırım diyorsan bence parasını sonuna kadar hak eden bir ürün dyson.

Philips var çok pahalı.
0
muhayyer divan
(16.08.25)
v8 ve v15 var evde, bence ikisi arasinda cekim gucu olarak cok bariz bir fark yok. Dyson olmuyosa benim ikinci tercihim Miele olur, bu iki marka harici ne aldiysam elimde patladi.
0
cooperr
(17.08.25)
(1)

Kac gb tablet kullaniyorsunuz? Tavsiyeniz kac gb olur?

narod
S10 plus 512 gb almayi planliyordum fakat stok yok. 256 gb almak istemiyorum. Apple istiyordum, ayni ozellikleri samsungda yari fiyatina aliyorum Baska marka da istemiyorumTavsiyelerinizi bekliyorum
S10 plus 512 gb almayi planliyordum fakat stok yok. 256 gb almak istemiyorum. Apple istiyordum, ayni ozellikleri samsungda yari fiyatina aliyorum
Baska marka da istemiyorum

Tavsiyelerinizi bekliyorum
0
narod
(15.08.25)
Ne amaçla kullanacağınız önemli sadece internette dolaşacaksanız 256 gb fazlasıysa yeter ama video edit, foto edit, çizim vs yapacaksanız uzun vadede yetmez.
0
titanic kemancısı
(15.08.25)
(12)

Özellikle evlilere bir soru

encokbenisevinnolur
Birkaç ihaleye fesat karıştırma vs haberi okurken aklıma geldi.Şöyle şimdi bu işleri yapanlardan evli barklı olanı da var.Mesela yapan kadınsa kocası, erkekse karısı nasıl oluyor da "hayirdir nereden geliyor bu değirmenin suyu" demiyor eşine, sonuçta aniden mantıksız bir zenginleşme olarak görünür m
Birkaç ihaleye fesat karıştırma vs haberi okurken aklıma geldi.

Şöyle şimdi bu işleri yapanlardan evli barklı olanı da var.

Mesela yapan kadınsa kocası, erkekse karısı nasıl oluyor da "hayirdir nereden geliyor bu değirmenin suyu" demiyor eşine, sonuçta aniden mantıksız bir zenginleşme olarak görünür muhtemelen bu dışarıdan.

Diğer türlüsünü da aklım almıyor, bu işlerin içindeki insanlar evde oturup "hahah nasıl s*ktk ama, şrank, şerefe" yapan karikatür tipler de olamaz gibi geliyor yani.

Bir de insan tedirgin de olmaz mı, yani bu eve gelen para kirli paraysa, yarın bir gün hapsi boylamayalim diye?

Neyse soru şu:
Eşiniz aniden, maaşlı çalışıyor olsun kendi işi olsun, birden ve açıklanamaz bir biçimde çok para kazanır olursa, hayırdır nereden geliyor noluyor demez misiniz?
0
encokbenisevinnolur
(14.08.25)
Haberlerden bağımsız olarak yazacağım tamamen. Kendi tahmini yazacağım; illegal işlere bulaşanların büyük kısmı ''ben bi b*k yedim'' diye direkt aynı gecenin akşamına söylemiyordur bence. Yani filanca iş anlaşması yaptım, biraz kazanacağız gibi hep yumuşatarak ve kendini legalize ederek anlatıyorlardır. İnsanoğlunun doğasında var bu, yanlış yaptığını bilse bile her zaman kendisini haklı çıkaracak bir rasyonelleştirme içindedir, insan beyni kendi yanlışıyla bir kez yüzleşti mi kabullenmekte zorlanır çünkü sorgulamamak ya da legalize etmek bu sürecin ön koşullarından birisi diyebiliriz sanırım.
Herkes ''bedel ödendi'' diye geziyor zaten :D
Çok çalıştım, kazandım bile diyebilir sgfahgd. Eşlerine de birden yansıtmıyorlardır bir gecede villaya taşınalım demiyordur, yavaş yavaş işte akıtıyordur parayı. İnsanoğlu lükse çabuk alışır, e hanımlar da nereden geliyor demek yerine daha çok gelsin diyorsa bir bakmış DP gibi gecekondudan çıkmaların, havuzlu villa rutinlerine dönmüştür hayat :)

Kısacası büyük kısmı sormuyordur, üzümünü ye bağını sorma misali.
0
titanic kemancısı
(14.08.25)
bu isleri yapanlar da esleri de ayni ahlakta muhtemelen. bence direkt umursamiyorlar, zaten herkes yapiyor, biz niye yapmayalim diye bi ahlaki cöküs var bence.
0
mamu
(14.08.25)
Parayla goze batacak birsey almiyorsa gizli tutulabilir. Ben gizli tutuldugunu sanmiyorum da detay verilmemis olabilir tabii. Burada atlanan nokta su, ihaleye fesat karistiranlar, ya da torpille ise girenler falan kendilerine "ne kadar kotu bir insanim haksiz yere para kazandim" demiyor ki. Cevresinin sayesinde kazandigini dusunuyordur, gayet normal goruyordur, gormeyen adam yapmaz zaten. Es icin de olay cok detaylari bilinmeyecek sekilde "is" yapilarak iyi para kazaniyor seklinde gorulebilir.
0
mbond
(14.08.25)
Abi ben şimdi insaatciyim. Sonuçta is yapiyorum.
Hanima diyorum ki efsane bir ihale aldık belediyeden. Hanim diyor Nasil oldu, diyorum işte iş planıni begendiler vs.
Nereden bilecek yani para yedirdigimi falan.

Ya da misal ticaret yapıyorum. Bir anda diyorum çok iyi satış yaptık. Ama naylon fatura çıkıyor ileride.

Bu tarz şeyleri eşin bilmesi imkansiz yani.

Senin dediğin ben bugün belediyede memurken bir anda insaat şirketi sahibi olmamda olur. Yoksa bu isteyken bir anda cosanlarin eşinin anlaması kolay değil. Ve böyle olunca sormayanlar tabiki suça yataklik ediyor biliyoruz. Hiç kimse bugün bulgur yerken yarın havyar yiyip sormamazlik yapmaz.
0
logisticsmanager
(14.08.25)
yukardakilere ek olarak, ortalama bir turk ailesinde, ozellikle ic anadoluda ya da kucuk yerlerde kadinin yerini, bilgisini ve farkindaligini oldugundan iyi degerlendiriyorsunuz bence. eve giren paradan calismayan bir kadinin yuksek ihtimalle hic haberi yok zaten, mutfak harcamasi ve harclikla yasamini surduren cok ya da maas kartini esine veren. aileler oyle sandiginiz gibi ortak hesaplarla, bu ayki gelirimiz ne kadar neye ne kadar harciyoruz gibi bir muhabbet icinde degiller. benim kuzenlerim ve etraflarindaki insanlar filan mesela esleri kiralarini oduyor, harclik veriyorlar, ama para nereden geliyor neler oluyor bitiyor filan pek haberleri yok, mesela bir dugun falan varsa iste suna altin takilacak, kiyafet alsak iyi olurdan oteye gecmeyebiliyor muhabbet. sozlukte falan atip tutulanlara bakmamak lazim.
0
kassiopeia
(14.08.25)
Bunun homojen cevabı yok. Öylesi de vardır, öbür türlüsü de.
Türk aile yapısının genelinde kadın, erkeğin işinin detayını bilmez, ilgilenmez. Kafa yormaz.
Ayrıca eşlerin kumaşı genelde aynıdır.
Hayatımda bir defa eşin rüşvet aldığını öğrenince valizini hazırlayıp kapının önüne koyanı gördüm.
0
Mirket
(14.08.25)
Bu işleri yapanların eşleri de ahlaksız +1

Para geldiği için sorgulamıyorlar. Aksine ihale alamayan eşine dırdır ediyorlardır.
0
nawar
(14.08.25)
Bu konular helal haramı bilmek anlamak benimsemek ve ahlakla ilgili hususlar.

Genelde tencere kapak misali birbirini buluyor bu kimseler.
Bir de yakın tanıdık ve kimselere kıyasla durumlarının iyi olması işlerine geliyor olsa da kesinlikle ilerleyen zamanda bu tür haksız kazançlar yanlarına kâr kalmaz.
0
diyecevaplandı
(14.08.25)
demezler cunku:

1- tencere kapak
2- kulturumuzde erkeklerin isine pek karisilmaz.
0
cooperr
(14.08.25)
Yazılanlar çok doğru. Bu illegal işleri yapanlar eşleriyle üniversite kütüphanesinde tanışıp evlenmiyor herhalde. Karıları da aynı çevrelerde yaşayan, aynı ahlaksızlığa sahip onların kadın versiyonu olan kişiler. Kocalarının yaptığı işlerle gurur duyar bunlar. Mesela bazen twitter'da kader mahkumlarına af diye sürekli yazan kadınlar görürsünüz. Bunlar işte onların karıları. O yüzden saklamalarına veya bir açıklama yapmalarına pek gerek yok.
0
messor
(14.08.25)
bizim toplum olarak ya da insanlik olarak uzlasmis oldugumuz ortak bir ahlak normu yok ki. ortada tek bir dogru olmayinca esler arasinda uzlasma cok da zor degil.

kendi normunuza gore ihaleye fesat karistirma ahlaksizlik olabilir (bana gore de boyle) ama bunu yapan biri kendini cok basit sekilde rasyonelize eder, "herkes yapiyor", "isler boyle donuyor", "yapiyorum ama bir amac ugruna yapiyorum", "biz yapmayalimda baskalari mi yapsin" "bir sekilde biri bu ihaleyi ayni sekilde alacakti, biz aldik cok mu" "ihaleyi oyle aldim ama kazandigim para ile kac yetime yardim ediyorum biliyor musun" "yaptim allah affetsin" "biz ne acilar cektik, biraz da biz kaymagini yiyelim" "yaptigim ihaleye fesat karistirmak sayilmaz" ... bu cumlelerden herhangi birini kendine, ailene soylediginde temize cikmak cok da zor degil. hele para isin icine girince ahlaksizlik degil, tam tersine taktir bile edilirsin.

bir diger konuda da kendi ahlakimizi mutlak ve herseyden ustun gormek cok buyuk hata. her insanin zaafi var ve o zaaflar uzerinden ahlakimiz test edildiginde ne yapacagimiz, ne hissedecegimiz buyuk bir muamma. cok ahlakli olabilirim ama bunun nedeni cok erdemli olmam da olabilir, ama diger taraftan ahlakim bu gune kadar yeterince test edilmemis de olabilir. bunu zaman gosterir.
0
emrahday
(14.08.25)
genelde geleneksel aile yapısına sahip kişiler bunlar. kadın ekonomik olarak pasif, evi erkek geçindiriyor. hesaplar ayrı, kadın ne kadar paraları olduğunu bilmiyor vs.

ben bir ay normalden %20 fazla kazansam eşim anlar ve bana sorar. ben de aynı şekilde. şeffaf ve ortak hesap kültürü, kadın ve erkeğin eşit ekonomik güce sahip olduğu daha modern ailelerde oluyor.

geleneksel bir aileden geliyorum. benim babam da evi geçindiren kişiydi. ticaretle uğraşırdı ve onlarca banka hesabı ve kredi kartı vardı. ne kadar parası olduğunu ölünce öğrendik.
0
sir gawain
(14.08.25)
(9)

ben neden iş bulamıyorum? deneyim +10 yıl.

stay with me
uluslararası ticarette +10 yılı aşan iş tecrübem var.satın alma ve satış olarak masanın her iki tarafında bulundum. ve ithalat, ihracat operasyonları yönettim.ki bu insanlarda nadir özelliktir. ekipler yönettim vs.iş değiştirme ve şartlarımı iyileştirme zamanının geldiğini düşünüyorum fakat; başvurd
uluslararası ticarette +10 yılı aşan iş tecrübem var.
satın alma ve satış olarak masanın her iki tarafında bulundum. ve ithalat, ihracat operasyonları yönettim.
ki bu insanlarda nadir özelliktir. ekipler yönettim vs.

iş değiştirme ve şartlarımı iyileştirme zamanının geldiğini düşünüyorum fakat; başvurduğum ilanlara dönüş alamıyorum.

ilanlara yetersiz gelmem mümkün değil.
kurumsal firma geçmişim olmaması etken olabilir mi?
bu kadar iş tecrübesi ile dönüş bile almaman bana garip geliyor.
0
stay with me
(14.08.25)
uluslararası ticaret çok kısır bir alan. açık pozisyon az, aday çok ve bir çok farklı alandan buraya başvuran var.

kurumsal firma geçmişin yok ve kurumsal firmaya başvuruyorsan bu da bir eksi.
0
gabe h coud
(14.08.25)
Sektörünüzü bilmiyorum ama yazılım tarafında 42 yaşında işini çok iyi yapan bir arkadaşım da sizin gibi iş bulamıyor. Bir başvurusu için sebebini içeriden öğrendiğimize göre o yaştaki insana iş buyurmak daha zor oluyor, yönetici olarak görüşülebilir ona da yöneticilik tecbrübesi yok dönüşünü almıştık.
0
cilekli pasta
(14.08.25)
Şirket geçmişi nedir? Yani ne tarz şirketler?
Yani bir etken olabilir çünkü 100 bin kişilik bir şirkette çalışan biri olarak süreçler acayip değişiyor. Genel kültür farklı.

Bir de yıl sonu yaklaştı. Genelde büyük borsaya açık şirketler ise alimlari bu dönemlerde durdurur ki operating profit düşmesin falan filan. Kendi sirketimden bilmiyorum terfileri de ise alimlari da son 2-3 ayda 1 ocak itibariyle planliyoruz hep.
0
logisticsmanager
(14.08.25)
Yetersiz değil fazla geliyorsunuzdur.
0
encokbenisevinnolur
(14.08.25)
Bu dönem çoğu şirket küçülmeye gidiyor onunla ilgili de olabilir
0
mirty
(14.08.25)
10 küsür yıldır işveren olarak bir dolu cv inceledim. bir süreden sonra, cv yazarken tevazu gösteren ve göstermeyen kişileri ayırt etmeye başlıyorsunuz ve tevazu ile yazılmamış cv'leri göz ardı ediyorsunuz. size önerim budur.
0
co2s2
(14.08.25)
@co2s2 ufff, +1 ben de İŞVERENİM ben de patronum xd, bir de psikolojik deli olduğunu gösterir emareler de var tabii. İmla kuralları da önemli. Satık alma yazan adam eleniyor hızlıca.
0
Shepard
(14.08.25)
Yapay zekadan mutlaka yardım alın.
CV'nizi büyük şirketlerin CV'leri taradığı programlara, anahtar kelimelere göre düzenlediniz mi?

Sektörünüzde size CV'niz konusunda yorum yapacak birini bulmaya çalışın.
0
michael_knight
(14.08.25)
Şu an aslında Türkiye piyasasında tüm sektörlerde genel olarak nitelikli personel talebi yok yani şöyle açıklayayım; şirketler genelde düşük maaşla ve mecbur hissettikleri için kolayca manipüle edeceği yeni mezun, az tecrübeli kişileri istiyor ve işe giriş-çıkış turn-over oranı yüksek olsun sorun değil daha kar marjımız yüksek diyor. Halbuki normalde bunun tersi olması beklenir ama ekonomik modelimiz bu yönde. Bu durumda yüksek nitelikli kişilerin oturacağı koltuk sayısı çok çok daha azalıyor, yani şirkette herkes uzman olmasın, çalıştıracak kişiler çok olsun yürütürüz mantığı var. Bu durumda da yüksek nitelikli kişilerin çoğu bir yerden sonra kendi işini kurmaya zorlandıkları bir iş ortamı oluyor. Türkiye'de yeni iş modeli buna evrildi artık, kaliteyi arayan çok az. Tecrübeli olup pozisyonu koruyanlar ya da bulanlar bağlantıları (network) ile tutunuyorlar daha çok.
0
titanic kemancısı
(14.08.25)
(38)

Gerçekten Şekerli ve Gazlı İçecek İçmiyor musunuz?

elektr10
Geçenlerde bir duyuru görmüştüm. Ne kadar sıklıkla kola içiyorsunuz diye. Duyuru ahalisinin %95'i neredeyse hiç içmiyorum demişti ve bu durum beni en az haftada bir kola içen biri olarak düşündürdü. Yaklaşık 3 haftadır da içmiyorum.Gerçekten de siz içmiyor musunuz? Neden? Bir tanesi barsakları mahve
Geçenlerde bir duyuru görmüştüm. Ne kadar sıklıkla kola içiyorsunuz diye. Duyuru ahalisinin %95'i neredeyse hiç içmiyorum demişti ve bu durum beni en az haftada bir kola içen biri olarak düşündürdü. Yaklaşık 3 haftadır da içmiyorum.

Gerçekten de siz içmiyor musunuz? Neden? Bir tanesi barsakları mahvediyor deyince hakikaten tiksinti geldi ve içmemeye karar verdim.
0
elektr10
(14.08.25)
hiç içmiyor değilim kola çok az içiyorum. asitli olarak cola-schweppes-maden suyu harici içtiğim içecek yok. colayı da çok nadiren içiyorum.

en çok ayran içerim. onun dışında evde yaptığım limonata. onda da şeker var. haftada bir kola çok değil ya. her gün içenler var.

cola her açıdan zararlı hem içeriği hem asidi yüzünden.
0
jelly bear
(14.08.25)
cola zero o da haftada bir kere.
0
administ
(14.08.25)
Yılda 1 tane belki. Şekerli geliyor, ayrıca hiç de güzel değil.
0
mor oje
(14.08.25)
Kalorisiz olanları her gün içiyorum. Ayrıca ben haftanın 5 günü ağırlık çalışıyorum haftanın 7 günü proteini karbonhidratı yağı ölçülüp tartışmış aynı yemekleri yiyorum sigara kullanmıyorum içki içmiyorum, pastayı böreği doğumgününden doğumgününe yiyorum, buna rağmen kola içiyorum diye bağırsaklarım bozulcaksa bozulsun artık ne yapalım.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(14.08.25)
hiç içmiyorum öyle bir alışkanlığım oluşmadı küçükken eve alınan bişey değildi, galiba en son 7-8 sene önce 1 kere içmiştim kola, ömrü hayatımda toplasan 5i geçmez içmişliğim. gazlı içecek sevmiyorumda en fazla ice tea şeftali o da nadiren, su en iyisi.
0
eja
(14.08.25)
Senede 1 falan heralde, o da kola değil de Fanta. Çok bira içiyorum, haftanın 4-5 günü günde 6 tane fln. O yüxden kola vb. içmiyorum. Bira yoksa ayran, maden suyundan devam.
0
kumandanim
(14.08.25)
Coca cola yıllardır hiç içmedim. Nadiren Niğde gazozu tarzı ürünler tüketirim. 2 hafta önce 1 kutu sprite içmiştim.

Benim hikayem şu şekilde, lise-üniversite civarında günde en az 1 lt kola içerdim. Bir gün midemde aşırı bir ağrı ve yanma hissettim, bu iş böyle olmaz dedim kolayı bıraktım. Bıraktım diyorum çünkü bağımlılık yapan birşey.

Artık asitli olarak sadece sade maden suyu içiyorum. Tek bir marka tüketmemeye özen gösteririm, hepsinin mineral değeri farklı. Beypazarı, Kınık, Sarıkız, Uludağ vs. içiyorum. Özellikle yazın ve bazı yemeklerle iyi gidiyor.
0
Lethe
(14.08.25)
Senede 3-4 kez içiyorumdur, onda da 330ml kutuyu bitiremiyorum. Eskiden ice tea içerdim, aşırı şekerli tadı hoşuma gitmediği için en az 10 yıldır onu da bıraktım. Ayran da çok nadir içiyorum. İçecekleri sağlıklı/sağlıksız olduğu için değil, tadını sevmediğim için içmiyorum :)

Soğuk soft içecek olarak sade maden suyu, buzlu kahve, ara sıra evde yaptığım ice tea/limonata, ara sıra portakal suyundan başka bir şey içmiyorum galiba.
0
kobuzchu kiz
(14.08.25)
Zero olanları içiyorum.
0
gobekliraki
(14.08.25)
haftada 1-2 cola zero
0
gabe h coud
(14.08.25)
Zero olanları neredeyse her gün içerim. Sadece kola bayiyor. O sebepten 1 hafta içsem ikinci hafta başka bir şey içmem lazım.
0
logisticsmanager
(14.08.25)
Gerçekten içmiyorum.
0
Amaranta ursula
(14.08.25)
Gerçekten içmiyorum. 10 15 yaşlarındayken çok fazla içiyordum, sonra annemler zararlı diye almayı bıraktı. Ben de aramamaya başladım görmeyince canım istemedi. Üniversitede fast food yediğim zamanlar tek tük içerdim. Zincir fast food da sevmez oldum sonra, yani aşağı yukarı 10 senedir falan içmiyorum. Yalnız ben yemeğin yanında da illa içecek arayan birisi değilim. Su, soda, kahve, ayran bunlar bana yetiyor. Nadiren limonata, ev yapımı ice tea gibi şeyler içebiliyorum.
0
kullanicadi
(14.08.25)
Yaklaşık 3 aydan fazla süredir içmiyorum.
Kola yada gazlı içecekler yerine;

Ayran, maden suyu yada kefir içiyorum.
En güzeli kefir.
0
stay with me
(14.08.25)
Arada içiyorum. Uzun süre ara verip bir bardak içince tadı çok şekerli ve ağır geliyor bu sayede tekrar uzun süre içmeye ara verebiliyorum.
0
grimavi
(14.08.25)
Her gün içiyorum.cola light,hastasıyım.günde 4-5 kutu tüketiyorum.
0
duptıs
(14.08.25)
kutu kola, sprite vb atıyorum dolaba. 2 günde 1 kutu kola civarı içebiliyorum çok sıcaklarda
0
kondansator
(14.08.25)
evet içmiyorum ayda yılda 1 içerim.
0
sizofren06
(14.08.25)
30 yaşıma kadar neredeyse her gün içiyordum. Su niyetine icetea içiyordum. Tartıda 100 kiloyu görünce bir sabah kalkıp bütün şekerli gazlı yiyecek,içecekleri kestim. Son 5-6 yıldır hiç birini içmiyorum. Sadece su içiyorum. Tek içtiğim gazlı içecek maden suyu.
0
my fault
(14.08.25)
ortalama ayda 1 litre içiyorum kola/gazoz ya da sarı kola
bazen aylarca almadığım içmediğim oluyor. aramıyorum da.
bazen canım istiyor bir iki bardak.

not: bir şekilde ara verip içmezseniz, sonra hiç aramıyor ve canınız istemiyor.
şekeri çok fazla. uzun süre içmedikten sonra tekrar içince gerçekten nefret ettiriyor kendinden, mide bulandırıcı.
0
biseysorcaktim
(14.08.25)
icmiyorum cunku bos kalori ve sagliksiz. sagliksizligi gazdan oldugunu dusunmuyorum, icindeki katki koruyucu, dandik sekerler vs problem bence. yilda 1 ya da daha seyrek cok canim isteyip gazoz ictigim oluyor.

bira ve soda iciyorum. bir de nadir de olsa sikma portakal suyu vs tarzi seyler.
0
lemmiwinks
(14.08.25)
gerçekten içmiyorum, çocukken çok içerdim ama ne yazık ki.
sonra bir ara uzun süre içmedim, 4-5 ay tekrar düştüm batağa.
ondan sonra hiç içmedim 2012 yıl başından beri olması lazım.
binde bir şekersiz redbull falan içtim, bir ara yine şekersiz monster batağına düştüm. yani şekersiz de olsa bin tür tatlandırıcı vs.
monster batağındayken yine şekersiz mountain dew gördüm çok sıcaktı hava bir kaç kez de ondan içtim. bunların hepsi son 4-5 ay içinde oluyor. sonra dedim bunları içen zero falan da içer kendine gel sonra tekrar kestim. su ve maden suyu içmeye çalışıyorum.
hava ısınınca da limonata eksik olmaz dolapta, yine şekersiz.
0
bay b
(14.08.25)
çocukluğum ve gençliğimin bir dönemi gazlı içecekler, bisküviler, atıştırmalıklar ile geçti. uzun zamandır içmiyorum, çünkü gerçekten hiç bir faydası yok, normal ve sağlıklık beslenmeye alışınca tatları filan da çok kötü geliyor. gerçekten yılda 1 ya da daha az içiyorumdur artık
0
sweetoffice
(14.08.25)
Hiç içmiyorum. Gelmiş geçmiş en saçma içecek olabilir kola gazoz falan, ikamesi olabilecek envai çeşit içecek var gayet lezzetli.
0
encokbenisevinnolur
(14.08.25)
Hiç içmiyorum, en son 4-5 sene içmişimdir tahminim. İçecek olarak şekerli bir şeyi sevmiyorum zaten, onun yerine çikolata/güzel tatlı yerim illa şeker yiyeceksem. içecek için alınan şeker ve kalori boşa bana harcanmış bir kalori hakkı gibi geliyor sfdsd. Kola sevmiyorum, maden suyu içiyorum.
0
titanic kemancısı
(14.08.25)
Hamburger, patates, pizza falan yanında içiyorum. Bunun dışında içmiyorum. Hatta ne canım çekiyor, ne de aklıma geliyor. O da Diet/Zero/Max gibi şekersiz olanlarından.
0
nawar
(14.08.25)
Evet, yıllardır içmiyoruz almıyoruz.
Daha dün markalı olan limonatalardan ikram edildi. aşırı sıcak sebebiyle soğuk olduğu için mecburen bir bardak aldım.
İçeriğindeki kimyasal katkı koruyucu maddelerin (adı her neyse artık) rahatsızlık veren tadı hemen belli oldu.
0
diyecevaplandı
(14.08.25)
yemeğin yanında kola yoksa dünyası kararan iğrenç bir bağımlı olarak hem duyuruyu hem de cevapları acı bir tebessümle okudum. gazlı içeceklere hiç ilgisi olmayan, bir şey içecekse maden suyu ya da ayran vs. tercih edip gazlıları/şekerlileri hiç aramayan insanlara öyle imreniyorum ki...

ben küçük yaştan beri alışığım. bir noktadan sonra zaten "duygusal bağlanma"ya döndü olay. buzdolabımda her zaman kola olmalıdır. mümkünse küçük şişelerde/teneke kutuda veya ağzı çok iyi kapatılmış şişelerde olmalıdır hem de çünkü asidi kaçtığında sevmem. bu konuda hassasiyet geliştirdim, "gurme" de denmez ama "kola keşi" oldum.

zamanında o dönemki sevgilim, verdiğimiz siparişin yanında kola gelince gerçekten oturup ağlamıştı. gidip lavaboya dökmüştüm ama o an çektiğim acıyı ben bilirim. ona söz verdiğim için tam 40 gün (saymıştım) hiç şekerli içecek tüketmedim. sonra kendi aramızda sessiz bir anlaşma oldu bir nevi, "bundan bir bok olmaz" dedi, ben ona "senden geçerim guladan geçmem" dedim, devam ettim.

bak ben iki sene sigara içmedim. daha kısa süreli olsa da farklı denemelerim, "başarılarım" oldu. alkolik oldum - içme şansımın olmadığı günlerde günlük sorumluluklarımı minimum eforla aradan çıkarıp sadece uyurdum. onu da kestim. şimdi ayda sadece belki bir akşam 2-3 tane bira içiyorum, "oturmuşken 9 tane daha içeyim" diye hissetmiyorum.

ama bu kolayı hayatımda sadece KIRK GÜNLÜĞÜNE, o da köpek gibi aşık olduğum kişi hüngür hüngür ağladığı için bırakabildim.

bu kolanın bağımlılık düzeyinden ziyade benim gerizekalılığımın bir göstergesi bence ama yine de kamu spotu şeysi yapmış olayım: içmen guzum. iç organlarım kuru üzüme döndü, ağzımda diş kalmadı, tartılacağım zaman tırlarla beraber en yakın kantara giriyorum ama yok akşam yemeğinin yanında veya bilgisayar başında çalışırken kola içmeyeceksin desen tarlası yanmış emmi gibi çökerim bi duvarın dibine ağlamaya başlarım.
0
der meister
(14.08.25)
Yaz aylarında bazen içiyorum.
0
runaway
(14.08.25)
20 senedir filan
0
mantık
(14.08.25)
Herkesin bu kadar rafine zevklerinin olması çok ilginç yobaz tayfa İsrail malı diye içmiyor buradaki aydınlık tayfa sağlıksız diye içmiyor o zaman kim içiyor bu kadar kolayı üretilen kola belli satılan kola belli hepsini ben içiyorum olamam.
0
kizil karga
(14.08.25)
Çok aramam ama tatile gidince ve konsept herşey dahil olunca aşırı bir tüketim farkettim ki ben de çoğu zaman kendimi içerken buldum.
Bu durum kola tüketiminin oteller sayesinde top yaptığı izlenimini oluşturdu bende.
0
va
(14.08.25)
üretilen kola belli satılan kola belli hepsini ben içiyorum olamam.

geçen seneyle aynı satışı yapmış ciro olarak
enflasyonu hesaba katarsak en az %60 düşüş var
0
mantık
(14.08.25)
hayatim boyunca hic icmedim hazli icecek. 5-6 yasindayken kola denemistim ve o gazliligin agzimda yarattigi histen nefret etmistim. fanta, sprite vs hepsi ayni oldugu icin kendimi bildim bileli icmedim.

bu sebeple cok uzun bi sure bira da icmedim, 22-23 yasindan sonra fln icmeye basladim :D

ice tea ictim ama alternatif olarak ara sira, fast food yerken fln. simdilerde hic icmiyorum denebilir, en son ne zaman ictim hatirlamiyorum. fast food yemeyince onu da icmemis oluyorum.
0
taurina
(14.08.25)
Ayran, su, kefir, elimle sıktığım limon dışında tüketmiyorum

Çay kahve dahil
0
baldan kaymak
(14.08.25)
ben içmiyorum, belki 15 yıl oldu. sıfır diyemem ama ancak bir restorana gidilir içecek birşey olmaz vs. toplamda yılda 2-3 kutu kola. evde zaten bulunmaz. bu arada içince de aşırı şekerli şerbet içer gibi geliyor, zaten içemiyorsun.

dışarıda yemeklerde soda veya bira tercih ediyorum.
0
orpheus
(14.08.25)
Arada içiyorum ben, bazen et yemeklerinin yanında kola içmeyi severim.
0
ekimoloji
(14.08.25)
icmiyorum. les gibi bir seyi zorla, reklamla, algi yonetimiyle hayatimizin icine soktular. ne idugu belirsiz tuhaf bir icecek.

dogal seyler yiyip iciyorum. limonata yapiyorum, ayran, salgam iciyorum.
0
antikadimag
(15.08.25)
(16)

Benden influencer olur mu?

sekizdokuzon
Ciddi soruyorum.Teşekkürler.
Ciddi soruyorum.

Teşekkürler.
0
sekizdokuzon
(12.08.25)
Olur. İçinden geçersin piyasanın.
0
gobekliraki
(12.08.25)
Denemeden bilemezsin.
0
designer
(12.08.25)
sen kimsin? önemli olan o.
0
koela
(12.08.25)
Vucudun iyiyse olur. Bol bol bikinili tangalı foto atman lazım instagrama
0
runaway
(12.08.25)
Ne yapacağına göre değişir. Eğer esinleneceğin bir hesap varsa, paylaş onun üzerinden yorumlayalım.
0
nyist_
(12.08.25)
Twitch yayıncılarının yaptıkları gibi bir şey yapmak istiyorum
0
🌸sekizdokuzon
(12.08.25)
@8910: Yapılabilir gibi; zaman maliyeti de düşük, her şey spontane ilerliyor. Önce küçük bir demo hazırla ve yakın arkadaşlarınla paylaş. Aldığın geri bildirimlere göre yayının akışını yeniden şekillendir. Hemen ardindan gerçek bir yayın aç, bir kaç yayın sonrası istediğin seviyede olursun.
0
nyist_
(12.08.25)
Mümkün
0
kisa
(12.08.25)
Valla sizi tanımıyorum ama şu an donanımlı/meslek sahibi kişilerin low iq asmr videoları çekmesini aşırı garipsiyorum. Doktor parmaklarını yalayarak tatlı yiyor, mmm mmm sesleri çıkarıyor özendikleri profil bu mu cidden diyorum. Yani eğer hali hazırda halktan birisi imajınız varsa bu tarz hareketler sırıtmaz ama bir tık eğitimli bir profilseniz sakil durabilir. Influencer olmak için biraz saçma hareketler yapmak gerekiyor genelde :/
0
titanic kemancısı
(12.08.25)
Olmaz.
0
gabe h coud
(12.08.25)
Bu cevaplarin ile bence kesinlikle sansin var ben guluyorum sana. ozellikle "karton" hitabina agdhaaj milleti zorbalayabilirsin :d
0
sey mi dostum
(12.08.25)
Fakirim fakirim diye ağlayan bir influencer daha önce görmedim.
Banu berberoglu haric fakir influencer da yok gibi.

Gelen yorumlara cevap yazmaktan da contentine odaklanamazsin büyük ihtimalle zaten.
0
sonsuz
(12.08.25)
Böyle şeyler o kadar belli olmuyor ki, herkesin bir şansı var bence. Gerek yaptığı bir şakadan gerek politik tavrından dolayı takibe aldığım bir sürü insan oldu. Devam ettirdiklerim de oldu, sıkılıp bıraktıklarım da oldu.
Aklında bir şey varsa denemeli, denemeden bilemezsin.
Meryem de öğretmenken zorbalanan biriymiş mesela bir şekilde tuttu. Geçen günlerde bir açıklamasına gıcık olana kadar iki sayfasında da katıl üyesiydim :) şimdi sadece ilgimi çeken videolarını izliyorum :)
biraz şans biraz istikrar. Olur neden olmasın.
0
mutekebbir
(12.08.25)
Neyi kimi influence edeceğine bağlı. Birileri influence oldukça influencer oluyor bence, influence olunacak birilerini bulmak lazım.
0
encokbenisevinnolur
(12.08.25)
olabilir de olmayabilir de. matematiksel olarak %50. buradaki saçma tipleri ciddiye alıp moralini bozma.
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(12.08.25)
insta hesabını bi paylaş bakalım o potansiyelin olup olmadığına :')
0
since1907
(13.08.25)
(7)

ChatGPT'ye para verince ne oluyor?

michael_knight
ChatGPT'ye para verince ne değişiyor?GPT 5 kotası bir noktada doluyor da GPT4 ile cevap veriyor, onu anladım da zaten ben çok acayip şeyler istemiyorum ondan.Ama konuştuğumuz şeyleri unutuyor sürekli.Para verirsem konuştuğum şeyleri artık hatırlayacak mı yoksa başka bir şey mi lazım onun için?
ChatGPT'ye para verince ne değişiyor?
GPT 5 kotası bir noktada doluyor da GPT4 ile cevap veriyor, onu anladım da zaten ben çok acayip şeyler istemiyorum ondan.

Ama konuştuğumuz şeyleri unutuyor sürekli.
Para verirsem konuştuğum şeyleri artık hatırlayacak mı yoksa başka bir şey mi lazım onun için?
0
michael_knight
(12.08.25)
4te kariatiriyordu, 5te geçen gün benim unuttuğum bir şeyi pat diye hatırlayıp "istersen bu konuyu bununla da birlestirebiliriz" gibi bir şey söyledi, oo dedim bir gelistirme yapılmış gerçekten. Bu plusta.
0
encokbenisevinnolur
(12.08.25)
Aynı muhabbetin içinde, yani şöyle 1-2 sayfa yukarı gidip okusa hatırlayacak ama hatırlamıyor.
GPT5 kotası dolup 4'e geçince mi unutuyor acaba tüm konuşulanları?
0
🌸michael_knight
(12.08.25)
Ben 4teyken de plus kullanıyordum, eskiden ücretsiz kullanırken de bu hatirlamama durumunu gozlemleyecek kadar uzun kullanmadım

Benim önerim şey olur, eğer plus alacaksanız ve bu hatirlama ayrıntısı önemliyse biraz bekleyin bu konuda geribilidirmler vs yayınlanır yazılır bir yerlerde. Benimkisi daha bir örnek.

Bir de, spesifik bir konuya yogunlastiysaniz (mesela verdiğim örnek, birkaç felsefe kavramı ile yaptığım bir çapraz okumada oldu) değişen şu da var, önceden hep "hehehe ne güzel oldu di mi nasil bagladik konuyu ama hadi sana pdf ya da resim yapayım bundan" diye bitiriyordu konuyu.

Şimdi bu tavır gitmiş, böyle ciddilesmis beraber is yapıyoruz hissi veriyor, o açıdan da farklı. Hatırlama olayı onun uzantısıdır da belki.
0
encokbenisevinnolur
(12.08.25)
4 te parasiz kullaniorm gecen gun egzersiz sordum omuz icin mr sonucumu sordugum soruma atif yapti spesifik seyleri hatirliyor galiba hos ben anca 10 20 tane sey sormusimdur datam kucuk oldgundan olabilir
0
eja
(12.08.25)
Şu an gpt 5 de düşünme modu var 4 ten en büyük farkı. Eğer çok ciddi teknik anlamda kastırıcı sorular sormayacaksanız 4. Model çok iyi ve hızlı bir model. Konuştuğunuz konuları hatırlaması sizin için önemliyse proje dosyası oluşturma kısımları var; ön şart giriyorsunuz atıyorum “ ben x dediğimde x=5 her zaman buna göre cevap ver” gibi. Yani soracağınız şeye bağlı biraz onun dışında rutin sohbet için para vermeyin derim.
0
titanic kemancısı
(12.08.25)
4 versiyonunda paralı olunca da unutuyor. vba kodu yazdırıyorum, birkaç soru cevaptan sonra sayfa isimlerini falan yanlış yazmaya başlıyor. sayfa adı "anasayfa" idi, diye hatırlatıyorum. üç beş kod blokundan sonra yine yanlış yazmaya başlıyor. ama 5 versiyonunda henüz öyle bir aksaklık yaşamadım şu ana kadar.
0
mustafakesekci
(13.08.25)
Cevaplarınız için teşekkürler.
Bu arada para verdim.
iOS aplikasyondan alınca aylık 500 tl diye oradan aldım.
0
🌸michael_knight
(16.08.25)
(4)

hayatınıza adapte ettiğiniz yapay zeka modeli

kel aynak kusu
var mı arkadaşlar? ve nasıl bir kullanım tarzınız var? daha öncesinde biraz ön yargılıydım ama dil modelleri çok gelişmiş. faydalanmak lazım
var mı arkadaşlar? ve nasıl bir kullanım tarzınız var? daha öncesinde biraz ön yargılıydım ama dil modelleri çok gelişmiş. faydalanmak lazım
0
kel aynak kusu
(11.08.25)
ben chatgpt 5 ile bildiğin kankayım danışmadığım ve sormadığım hiçbir şey yok.
0
matilda
(11.08.25)
Chatgpt. En çok hukuki konularda kullanıyorum. Bir ay sinek avlayıp bir müşteri bulunca maaşını ondan çıkarmaya çalışan avukatlardan büyük oranda kurtulduğum için memnunum. Antrenman programı yazdırıyorum, email metni yazdırıyorum, sözleşme vs. gibi büyük metinlerin özetini istiyorum.
0
beyfendi
(11.08.25)
Offline model olarak bilgisayarıma llama 3.2 3b kurdum ama alibaba’nın qwen modelinde gözüm kaldı hala. Kullanım amacınıza bağlı benim işle ilgili offline bir sistem kurmam gerektiği için bilgisayarımı zorlamayacak ve veri güvenliğini sağlamak için offline model tercih etmem gerekiyordu. Eğer llama dan memnun kalmazsam qwen e geçebilirim. Yalnız llama 3b modeli şu an inanılmaz hızlı terminalde.
0
titanic kemancısı
(11.08.25)
@matilda bi süreden sonra plus üyelik istiyor. yine de sohbete devam edebiliyorsun. çok bir fark oluyor o aşamadan sonra?
0
🌸kel aynak kusu
(11.08.25)
(8)

Hiç yaz aşkı yaşadınız mı?

sekizdokuzon
Yazlıkta tanışıp yaz sonu farklı yerlere dağıldığınız bir yaz aşkınız oldu mu? Benim olmadı ama süper bir konsept değil mi? Ben love imkansız aşklar. https://open.spotify.com/track/61efPvxaMIQJiXFcReNb1Y?si=ok9KA9NlT_yIb0pvyTbotQTeşekkürler.
Yazlıkta tanışıp yaz sonu farklı yerlere dağıldığınız bir yaz aşkınız oldu mu? Benim olmadı ama süper bir konsept değil mi? Ben love imkansız aşklar.

open.spotify.com

Teşekkürler.
0
sekizdokuzon
(06.08.25)
Yaşamadım.

Yazlık yok zaten, sınırlı bir zamanım var. Onda da denize mi gireyim, güneşlenme işini mi halledeyim, balkonda şakşuka ve karpuz mu yiyeyim, antik şehir mi gezeyim, magnet dükkanlarına mı bakayım, flört mü edeyim?

Bir de sıkılırım gibi geliyor, adama sıkıldım da diyemezsin ayıp olur.
0
rock n roll
(06.08.25)
Yok ya yaz aşkım olacak yıllarda ben bayağı çirkin bi kizdim. Bi de erkek kuzenimin arkadaşlarıyla takilirdim kizlar beni aralarına almazlardi ezik bi tiptim herhalde. Kuzenimin arkadaşları da onun yasitiydi. Benden 5 yaş küçük cocuklardi hep. Sonradan tipim düzeldi de evlendim falan skdkdkd
0
matilda
(06.08.25)
Oldu. Cok güzel bir sey. Yaz aski sarkilari da cok iyi oluyor.
Shallow, anlik falan güzel bir sey

Taylor swift august sarkisi esliginde güzel gider.
0
sonsuz
(06.08.25)
sonsuz
(06.08.25)
Yazlık değil ama benzer bir konsept oldu. İmkansız aşk daha çekici.
0
gabe h coud
(06.08.25)
yaşamadım. yaşamak isterdim. bu şarkıdan ilhamla hayaller de kurardım henüz büyümediğim zamanlarda.
0
tabudeviren
(06.08.25)
Oldu. Ciddi olamaması bitmesi üzüyor.
0
baldan kaymak
(07.08.25)
Olmadı çünkü deniz kenarında benim beyin sadece deniz-kum-güneş formatına geçtiği için mesajları algılamıyor. En son birisi “burada mı oturuyorsunuz” dediğinde şezlong parası isteyen adam sandım; “evet şu şezlongta oturuyorum” demişti adam 3 saniye şoktan çıkamamıştı agdhfjfk
0
titanic kemancısı
(07.08.25)
(11)

meditasyon enerji olumlama manifest vs vs

yuvarlanantencereninkapagi
bunlara inanıyor musunuz? manifeste falan inanmıyorum ama insanın kendine odaklanması ve kendiyle ilgilenmesinin verdiği olumlu auraya ve olumsuz durumları kendine çekmediğine inanıyorum.hayatımın en kötü 2 yılını yaşıyor olabilirim.( umarım) başıma asla gelmeyeceğini düşündüğüm seyler geldi. biri
bunlara inanıyor musunuz? manifeste falan inanmıyorum ama insanın kendine odaklanması ve kendiyle ilgilenmesinin verdiği olumlu auraya ve olumsuz durumları kendine çekmediğine inanıyorum.

hayatımın en kötü 2 yılını yaşıyor olabilirim.( umarım) başıma asla gelmeyeceğini düşündüğüm seyler geldi. biri bana sunları sunları yapacaksın, sunları yasayacaksın dese inanmayacagım seyler. ekside yazsam unutulmaz entrylerden olur. artık benden kaynaklı herhalde diye düşünmeye başladım ve bu tip şeylere sarmak üzereyim. insanın kendine odaklanmasının kendiyle ilgilenmesinin psikolojik bir temeli var elbette, " önce kendin iyi ol" gibi.

özsevgi ve özdeğer eksikliği olan biriyim. yaklasık 2 yıldır her hafta terapiye gidiyorum. spor yapıyorum. seramik yapıyorum. çok sosyal biri değilim, arkadaş çevrem evli çocuklu bu aktivitelerimi kısıtlıyor bir miktar. daha başka ne yapayım? meditasyon olumlama nefes egzersizi falan artık ne derseniz deyin, önerdiğiniz bir şey mı? takip edilecek biri, video.....

kendime odaklı olmadığım doğru. ilişki konularında cok sorun oluyor bu. kendimi kaptırıyorum. ilişkim olsun diye delirmiyorum ama yaş ilerledikçe yalnızlık dürtüsüyle böyle saçma davrandığımı düşünüyorum. her zaman aşksal mevzularda yüksek duygulu, durağan olmayan biri olmusumdur ama bu artık zarar vermeye başladı.

kısaca böyle, tavsiyelerinizi bekliyorum.
0
yuvarlanantencereninkapagi
(06.08.25)
Böyle şeylere inanmıyorum bunlara inanan ve hayatlarını yönetirken bunların etkisinde kalan insanlarla cinlere büyülere fala inanıp düz dünya teorisini ve aşı karşıtlığını savunan insanları aynı kategoriye koyuyorum, bahsettiğin sıkıntılar yaşamını olumsuz yönde etkiliyorsa bunun çözümü nedir ben bilemem tabii ama bunlar olmadığına eminim.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(06.08.25)
Manifeste inanmıyorum ama odaklanma ile hedefe giden çabaya inanıyorum. Manifest eğer kişinin odaklanmasına yardımcı oluyorsa bir yöntemdir ama çabasız işe yaramaz. Mesela aynı şey dua etmek gibi de düşünebilir yani kişinin içsel motivasyonunu besleyen yöntemler gibi düşünebiliriz. Ama beyin kimyası bozulmuşsa manifestle, meditasyonla düzelmez elbette. Dopamin dengesi gibi şeyler bozulmuşsa istediğin kadar o adama olumlama yaptır düzelmez, profesyonel destek alması gerekebiliyor bunun detayını doktorlar daha iyi bilir elbette. Ya da bakıyorsun hormon dengesi bozulmuş; beynine ciddi anlamda enerji/oksijen az gidiyor. Yani vücudun önce fiziksel olarak iyi çalışacak ki mentali de düzeltebilsin. Ancak olumlu bakış açısının işe yaradığını, “coping skills” denilen baş etmeye yöntemlerini desteklediğini düşünüyorum. Bir kitapta okudum hoşuma gitmişti” sürekli iyi hissetme ihtiyacımız, çektiğimiz acı, öfke ve korkuyu bastırma ihtiyacımızdan doğar” diye. Kötü duygulardan korkmamayı, bastırmamayı öğrenmek ve bunlar ile yüzleşip yönetmeyi öğrenmek gerekiyor. Bunları kimse öğretmiyor doğuştan çünkü ebeveynler de öğrenmemiş oluyor; aslında onlar da genelde ne yapacağını bilmeyen insanların çocuk sahibi olmuş versiyonu. Budistlerin acı çemberinden geçmek dedikleri olaya benziyor biraz; tüm kötü duyguları tanıyıp, yüzleşmek, tüm tepkilerinin sebebini fark etmek ve iyileşmeye başladığında da onlara selam verip gidebilmek. Bence terapistinizle ilerleme sağlamadığınızı düşünüyorsanız bunu söyleyin ya da terapist değiştirebilirsiniz; çünkü her terapi yöntemi herkeste işlemiyor çeşitleri oluyor. Psikologlar daha iyi bilir detayını, yönlendirirler. Bir de bu tarz şeyler kötü psikolojik dönemlerde daha tehlikeli; hali hazırda şizofrenik duygulara yatkın bir bireyse ciddi anlamda psikoza sokabilir. Meditasyonun bir zararı olduğunu düşünmüyorum ama gerçek hayattan çok fazla soyutlanma ihtiyacı duyuluyorsa orada sıkıntı olabilir, örneğin eve gelir gelmez sürekli meditatif halde an’dan soyutlanmak gibi. Bu tarz şeylerde dengeyi kurmakta zorlanıyorsanız çakra filan gibi yönlendirmelere girmeyen yoga videoları, meditasyon videoları yardımıyla yapabilirsiniz. Telkin içermeyen sadece nefes egzersizleri gibi. Bir de 4k yürüyüş videoları çok güzel oluyor, ormanda yürüyüş videoları filan sıkıldığınızda iyi gelebilir.
0
titanic kemancısı
(06.08.25)
iyi hissetmek için tabi ki denenebilir ama bu gibi uygulamaların çözüm olduğuna inanmıyorum. ben de çok uzun zamandır bir keşmekeşin içerisinde gibiyim, kötü hissediyorum. çözüm galiba kendini tanımak ve yaşananları kabullenmek; hayatı da sonrası için bu şekilde kurmak. geç kalmışlık hissi çok sinir bozucu ama hayatın kısa ve tek olması da iyi bir gaza getirici.
0
lüzumsuz adam
(06.08.25)
hocam bu sordugunuz tum seylerin temelinde yatan ve sizi donup dolasip getirecegi sey su, kendi icinize bakmak zorundasiniz. neden? jung cok guzel aciklamis, omrumuzun ilk 40 yili (ortalama farkindaligi olan bir insan icin) bir iluzyon icinde geciyor, cocukluktan gelen travmalarin yarattigi 'gozluklerle' ve inanclar ile ya da sosyal sartlanmalardan gelen inanclar ile kendinize bir hayat yaratiyorsunuz. Bu inanclar hem kendinize iliskin hem de yasamin nasil olmasi gerektigine iliskin. Bakin kendiniz de soylemissiniz, degersizlik hissim var demissiniz. Siz kabul etseniz de etmeseniz de bu 'inanclarinizin' ne kadar guclu olduguna bagli olarak, butun hayatiniz bu 'gozlukler'/inancla sekilleniyor. Cunku bilincaltimiz ve egomuz (burada kastedilen ego kisinin gerceklikle basa cikma, dengeleme ve uyum saglama islevini yerine getiren kismi) manyak bir sekilde calisiyor. Bunlarin tek amaci hayatta kalmaniz icin kendilerini dogrulamak. Dolayisiyla tum yasam deneyiminiz ornegin, siz kabul etmeseniz de, bu inanclarinizi dogrulamak uzerine kuruluyor. Ayrica, asla unutmayin ki yasaminizdaki tek degismez degisken sizsiniz, yani 'basiniza gelen insanlarin/olaylarin' ortak noktasi sizsiniz. Dolayisiyla kendi sorumlulugunuzu almak zorundasiniz. Siz bunu fark edene kadar da bu boyle gidiyor. Cunku yasamda olan her sey, ama her sey, notr, olan biten her seye anlamini biz yukluyoruz. Ve sizin "gozlukleriniz" neyse, siz o olayi oyle yasiyorsunuz, insanlarin dediklerini de o gozluklerle algiliyorsunuz, alinganlik falan hep bundan geliyor.
Jung buna 'shadow' golge yanlarimiz diyor. Hatta muhtesem bir sozu var, duymussunuzdur "Until you make the unconscious conscious, it will direct your life and you will call it fate". Ancak tum bu sartlanmalarin ve inanclarin altinda yatan kisi, oz aslinda farkli biri. Ve yapmaniz gereken bu golge yanlarinizi fark edip (ki bu cok kolay bir sey degil, cunku sogan kabugu gibi, soydukca soyuluyor) bunlarin sadece birer inanc oldugunu ve dogru olmadiklarini icsellestirmek. Size ait olmayan inanclarinizdan kurtulmaya basladikca, ic huzuru bulmaya, yasama farkli bir gozle bakmaya ve farkli bir yerden yasamaya basliyorsunuz. Sevgi cicegi olmak demek degil bu, kendini bilip, kendi merkezinden yasamak ve insanlara (ve topluma) gerektigi yerde sinir koymak, toplumun dayattigi 'isteklerle' 'yasam standartlari' ile degil kendi merkezinizden gelen isteklerle yasamak.

Bu oze donus yolculuguna da, kimisi bir yas sureci ile basliyor, kimisi agir bir depresyon ile basliyor, kimisi bir seyi 'manifest' etmek istedigi icin basliyor. Istediginiz kadar olumlama yapin, cok agir ve kirilmaz bir degersizlik inanciniz varsa, hayalinizdeki insanla tanissaniz ve iliskiye baslasaniz bile onu sabote edeceksiniz, ya da mutsuz olacaksiniz, cunku o degersizlik hissini yaratan sizsiniz, hayalinizdeki isi bulsaniz bile mutsuz olacaksiniz. Insanlar anlamiyor bile ama hepsi donup dolasip sizi ayni yere getiriyor. Hatta ileri gidip diyebilirim ki, yasamin tum amaci dunyayi gercek benligimiz ile deneyimlemek ve oze donmek. Gercekten kim oldugunuzu hatirlamak.
0
kassiopeia
(06.08.25)
ve eklemek isterim, bu golge yanlar/inanclar, sadece kendimiz ile sinirli degil,
mesela paraya iliskin inanclariniz neler? cok para kazanmak icin cok calismak gerekir, cok parasi olanlar hirsizdir, cok parasi olanlar yalancidir, kaynaklar sinirlidir, para sinirlidir, para sadece belli insanlara gider, hicbir zaman guvende degilim, sadece cok param olursa guvende olurum vs. bunlar tanidik mi?
ya da iliskilere olan inanclariniz neler? sevilmek icin cok caba gostermem gerekir, herkes aldatir, kadinlar/erkekler paragozdur, kendim olursam sevilmem vs.
saglik ile ilgili inanclar? bedeniniz ile ilgili inanclariniz? aile iliskileri ile ilgili inanclariniz?
yani her konuda ama her konuda inanclarimiz var, internette cok guzel kaynaklar bulabilirsiniz.
0
kassiopeia
(06.08.25)
@kassiopeia bunların cok farkındayım. psikanalitik psikoterapiye başlama sürecim de bu sebepleydi. terapistim cok profesyonel biri ve işinde iyi, eğitimli biri oldugunu düşünüyorum. bu anlamda fayda göreceğimi düşünmüştüm, elbette sadece terapiyle olmaz ama ne sekilde olacağını da bilmiyorum. o şablonları nasıl değiştireceğimi bilmiyorum. yanlışların farkındayım aslında fakat çözümü bulamıyorum.


gerçek çözüm bu değil ama aslında bu soruyu sorarken de merak ettiğim şuydu,bu tip şeyleri ( olumlama manifes vs herneyse) destekleyen kişiler beynimiz ne söylersek ona inanır'dan yola cıkıyor hep. acaba bu durumu, bu değişimi kolaylastırır ve hızlandırır mı?
0
🌸yuvarlanantencereninkapagi
(06.08.25)
bir de son olarak, meditasyona inanip inanmamak diye bir sey yok. meditasyon binlerce yildir kullanilan bir arac. 'batili' medeniyetler uzun yillar boyunca kendilerini daha medeni ve gelismis gordukleri icin, meditasyonu gormezden geldiler. kapitalist sistem insanlari bunlarin sacmalik olduguna inandirdi. simdi bu sistemin ve yasantinin surdurulebilir olmadigi cok sukur ki milyonlarca insan tarafindan fark edildigi icin, bizler haberdar olduk. hatta Isa'nin yasaminin bir bolumunu hindistan'da gecirdigine ve oradaki yogik ogretileri ile birlikte incil'i yazdigina dair teoriler var, onlar baska bir tartismanin konusu. meditasyonun da b.kunu cikarmaya calisiyorlar ve bir tuketim olgusu haline getirmeye calisiyorlar.

meditasyonun amaci uyudugunuzda bile hic susmayan ic sesinizden sizi biraz olsun uzaklastiracak bir alan yaratip, o sesin size ait olmadigini, sadece gelip gecen bulutlar gibi dusunceler oldugunu ve neye inanip neye inanmayip, neyi yesertip neyi yesertmeyeceginizi secebileceginizi gosteren, sizi rahatlatan, odaginizi nereye yonlendirebileceginizi gosteren bir arac. gunumuzde ise yaradigi tartismasiz. farkli teknikler var, yeterince derinlere inerseniz satori deneyimleri vs. de yasayabiliyorsunuz.

sorunuza iliskin olarak, evet kolaylastirir ancak elbette once o inancinizin farkina varmaniz lazim ve odaginiz, dusunce sarmaliniz oraya gittigi anda fark edip kendinizi telkin etmeniz gerekiyor. ben - kendi adima - oturup 100 kere ben degerliyim demenin bir seyi degistirecegini dusunmmuyorum, bu da bir inanc, ancak mesela ayna calismasi ile cok ilerleyen var. Ancak basiniza bir sey geldigi anda tepki vermeden once kendinize sormaniz gerekiyor, ne oldu, buna iliskin ne hissediyorum, bedenimin neresinde hissediyorum (gogsumde, karin boslugumda), bu dogru mu (self inquiry) ve kendinizi yakalayip somatik olarak, ornegin elinizi gogsunuze digerini karin boslugunuza koyarak, guvendeyim, degerliyim vs. gibi telkinler verebilirsiniz. dusunceleri ve inanclari degistirmek her zaman mumkun, ancak somatik calismanin cok onemli olduguna inaniyorum, zira sinir sistemimiz de inanilmaz etkili. sinir sistemini de somatik calismalarla regule ediyoruz. ki bu da bir tur meditasyon. duygular dusunceler inanclar ve sinir sistemi birbirinden kopuk degil. Bir anlamda "Beyin yikamanin" da mumkun oldugunu dusunuyorum, ne dinleyip ne izleyebilecegimizi secebiliyoruz, dikkatinizi nereye verirseniz enerjinizi de oraya veriyosunuz. neuroplasticity de zaten kasitli olarak degisebilecegimizi gosteriyor.
0
kassiopeia
(06.08.25)
Bunlar bir inanç sistemi değil. Yoga yapıyorum ve yoga bittikten sonra 10 dakika süren bir meditasyon oluyor. Gözünü kapatiyorsun, uzanıyorsun yere,gündelik sıkıntılarını düşünmemeye çalışıyorsun, kendine dönüyorsun. Bu faydalı bir şey. Bir öz bakım aslında. Kendine zaman ayırmak, kendini dinlemek, rahatlamak.

Diğerleri de güzel şeyler. Kendini iyi hissetmek için, kendini telkin etmek güzel bir şey. Düşüncelerimiz olumlu olursa daha güçlü hissederiz, moralimiz yüksek olur. Bunların zararı yok.
0
rock n roll
(06.08.25)
Kassiopeia çok iyi ifade etmiş +1

Hayatımın en kötü yılı benim için dönüm noktası oldu. Kötü deneyimler iyi bir şekilde idare edilebilirse hayat dönüştürücü etkiye sahip oluyor. "the wound is the place where the light enters you" bu alıntı benim için geçerli oldu, umarım sende de benzer değişim ve dönüşümler yaşanır bundan sonra.

Her zaman kendine odaklanmalısın zaten ama kendine odaklandığında auran güçlenecek olumsuz durumlar başına gelmeyecek diye bişi yok. Her zaman her şey olabilir garantisi yok. Ama sen bunlardan etkilenmeyecek, aynı duruma düşmeyecek, idare edebilecek kuvvette olacaksın. Sen kendini sevmeyi öğrenince aşksal mevzular sana zarar veremiyor. Kendini ön plana koyuyorsun, senin değerini başkası belirlemiyor.


Bu arada yoga benim için bir spor, ötesi değil. Ve özellikle ashtanga için konuşuyorum, vücudu çok iyi çalıştıran bir disiplin. Yin yoga da muazzam bir esneklik sağlıyor, fasyal rahatlama veriyor. Bu gerçeklerin ötesinde anlamlar aramıyorum. Bir süre bu new age akımlara fazla dahil oldum. Kimilerinin aşırılığı beni bunalttı resmen tiksindim , hiçbir ekole hiçbir sosyal medya figürüne takılmadan ilgilenmeyi tercih ediyorum artık. Aç YouTube dan ashtanga yoga primary series, yap evde kendin mis gibi. Olumlu düşünmekten de zarar gelmez, karalar mı bağlayalım yani illa? Sen yine olumlu düşün ama nolur hiçbir yere 777 vs sayılar yazma:p
0
kullanicadi
(06.08.25)
İnanmıyorum. Kendini modern diye tanımlayan insanın bedevi inancı saydığı İslam'dan uzaklaşması için batı temalı ama doğu/hint kökenli rahatlama ritüelleri.
New religion movements diye adlandırılırlar.
Yoga, Reiki ve daha bir çoğu bunların içindedir.
Esasen kürselcilerin bu uygulamaları destekleme ihtimali de çok yüksek.
Parçala böl yönet kuralı sadece devletler için değil toplum ve halklar için de geçerli. Bu manada
"Bireysel tercihler"imiz önümüze sunulanlarla sınırlı.

Herkes takip ediyor diye hiç tanımadığınız birilerini takip ediyoruz. Bize gösterilen taraf sanattan ibaret ama ünlü kişinin neyi temsil ettiğini sonraki zamanlarda ifadesi ile tanıyor olduk.
Dünyada genel durum böyledir.
Çok tanınan kimseler aniden piyasadan çekildi ise arka taraftaki kimselerle anlaşamaması sebebiyledir.
Herkes yapıyor diye spor,kişisel gelişim, iç dengeyi sağlama adına reklamlarla bir şeyler yapmaya başlar olduk.
Toplum dokumuza asla uymayan şeyler.
Bu gibi uygulamaların önce tarihsel seyri, kimler tarafından temsil edildiğini incelemek lazım.
0
diyecevaplandı
(06.08.25)
Ben böyle zamanlarda çok basic ihtiyaçlara cevap vermeye çalışıyorum. İyi besleniyor muyum, yeterince hareket ediyor muyum, temiz uyuyor muyum? Önce bunları halletmeye uğraşırım. Yoga, meditasyonla ilgilenmek bana da her zaman çok iyi gelir. Manifesto konusunu bilemiyorum yani diyelim binlerce insan aynı anda binlerce farklı manifest yaptığında benim manifestimle başkasının manifesti mutlaka celisecek. O durumda evren kimin manifestini gerçekleştirecek, e bence kendine ve topluma en az zarar veren kolektif olarak herkesin faydasına olanı diye akıl yürüttüm. Dolayısıyla benim yaşayışım da kendimle ve başka insanlarla, canlılarla, hayatla herkesin ve her şeyin iyiliğine mutlak bir uyum içinde olmalı, herkesi ve her şeyi sağaltmali. İstediğim o çok para ve zenginlik başkasını yoksullastiracaksa ya da benim başarım, aynı başarıyı benden daha çok hak eden birini safdisi edecekse bütün bunları istememeliyim.
0
sekizdokuzon
(06.08.25)
(25)

işten kaçta çıkıp eve kaçta varıyorsunuz?

matilda
Eve varırken hiçbir yere uğramamanız durumunda ne kadar sürede ulaştığınızı yazarsanız daha iyi olur.
Eve varırken hiçbir yere uğramamanız durumunda ne kadar sürede ulaştığınızı yazarsanız daha iyi olur.
0
matilda
(05.08.25)
yürürsem 10 dk
arabayla gidersem 3 dk
0
bravoteam
(05.08.25)
30 dk
0
titanic kemancısı
(05.08.25)
17:25 -> 18:45
0
peki madem
(05.08.25)
ofis değil de hastaneden;

16.20'de çıkıyorum. Tramvayla gidersem 16.45'te evdeyim. Hava güzelse yürüyorum bazen, o zaman da 17.00 gibi evde oluyorum. Çıkış saatim bazen biraz daha geç ya da erken olabiliyor ama genelde bu saatler.
0
nundu
(05.08.25)
Ofiste calistigim gunler eger 16:30 u gecmeden isten cikmissam 45 dk da variyorum ama gecmisse 2 saati bile bulabiliyor hele yagmur yagmissa…
0
rayde
(05.08.25)
19:00 gibi çıkıp 20:30'da evde oluyorum. O saatte bile bindiğim her araç ağzına kadar insanla dolu. Az önce işe gelirken sol omzumun üstünde bir cisim hissettim, dönüp baktım, başka birinin kafasıymış. Kişisel alan tinne.
0
sekizdokuzon
(05.08.25)
ofis günümde ve okullar tatilken 16.30 çıkış 20.00 eve geliş, okullar açıksa 21.00 eve geliş
0
pide
(05.08.25)
5 dakika kadar.
0
Shepard
(05.08.25)
vay be herkes evinin önünde çalışıyor demek. kimse 1,5 2 saat yol çekmiyor toplu taşıma kullanmıyor. ne modern bir toplum olduk.
0
koela
(05.08.25)
Trafiğe göre 45 dk ile 1 saat arası sürüyor.
0
naksidil
(05.08.25)
Tr'deyken servisle sabah gidiş yarım saat, akşam dönüş bir saat sürüyordu. Şimdi yürüyerek gidip geliyorum, yarım saat sürüyor.
0
cilacı ökkeş usta
(05.08.25)
16.55 ->> 18.30
0
substituent
(05.08.25)
Yürüyorum, 20-30 dakika kadar sürüyor.
0
encokbenisevinnolur
(05.08.25)
17.50-18.00 çıkış
19.05-19.40 eve varış.
0
gabe h coud
(05.08.25)
Yürüyerek 6 dakika.

14.30’da evdeyim hehe
0
ruhen hastayim ben
(05.08.25)
ben evden çalıştığım için ankete önceki işim ile katılayım: 25-30 dk arası.

15 dk ve altında mesafesi olanlar nerelerde yaşıyorlar? istanbul'da 15dk ve aşağısı pek nadir.

benim gözlemlerim şöyle; istanbul'da 15dk ve aşağısı lüks,
30dk'ya kadar iyi
30 - 50 dk normal
60-80 dk alıştık artık, o kadar da kötü değil
80+ napalım kader
0
biseysorcaktim
(05.08.25)
40 dakika suruyor daha kisa olsa daha iyi ama istanbul trafigine aliskin biri olarak normal.
0
bohr atom modeli
(05.08.25)
Arabayla 40 dk. Toplu taşımayla net 3 saat çünkü sürekli aşırı dolu olan ilk otobüsü atlatıp ikinciyi bekliyorum yarım saat, üstüne çok dik 2 yokuş çıkıyorum, bu kiloyla kolay çıkılmıyor.
0
muhayyer divan
(05.08.25)
16.45’te çıkıyorum. 18.00 civarı evde oluyorum, ama trafiğin durumuna göre uzayabiliyor. Ramazan ayında 19.00’da eve varmışlığım var. :(
0
auroraaurora
(05.08.25)
Arabayla 6 7 dk
0
kullanicadi
(05.08.25)
yurursem 15dk

genelde 10dk otoparka yuruyorum sonra komsum olan arkadasim beni birakiyor 25dk suruyor toplamda. yolda gunun dedikodularini yapiyoruz.
0
aguen
(05.08.25)
tam bir saat. yurume+metro+metro+yurume.
0
arakaali
(05.08.25)
20-30dk arac ile
0
cooperr
(05.08.25)
16.45'de çıkıyorum;

Servis - Marmaray - Metro ile 18.05 civarı
Servis - Marmaray - Yaya ile 18.25 civarı
0
put it in your appropriate place
(05.08.25)
yarim saat.
0
antikadimag
(05.08.25)
(3)

Alanya'da denize girilecek yerler?

29 mayis 1453 gunu hasta olan yeniceri
Arkadaşlar Alanya'ya geldim ama merkez falan çok dalgalı. Çoluk çocukla güvenli bir şekilde denize girebileceğimiz, hem temiz hem de dalgasız bir yer var mıdır? Nereyi önerirsiniz?
Arkadaşlar Alanya'ya geldim ama merkez falan çok dalgalı. Çoluk çocukla güvenli bir şekilde denize girebileceğimiz, hem temiz hem de dalgasız bir yer var mıdır? Nereyi önerirsiniz?
0
29 mayis 1453 gunu hasta olan yeniceri
(04.08.25)
Aracınız varsa biraz uzak olacak ama (1 saat kadar) Alanya- İncekum plajına gidin en güzel oranın denizi; sabah erken giderseniz güzel vakit geçirirsiniz. Yol gittiğinize değiyor hatta bir gün Side Kumköy taraflarına bile gidebilirsiniz; Side biraz daha dalgalı ama.
0
titanic kemancısı
(04.08.25)
havana beach veya illusion beach (lunapark altı) tarafları iyidir ama lütfen dikkatli olun. birkaç haftadır deniz çok kirli (mahmutlar'da bazı bölgeler, damlataş-kleopatra ve konaklı'da bazı bölgeler). bu kirliliğe bağlı bir çok vaka da var. dikkatli olun.
0
MtKrt
(04.08.25)
İncekumda orman kampına da gidebilirsiniz piknik malzemelerinizi de alıp. İçerde de tesis var aç kalmazsınız da piknik masası da bol. Çocuklar için de nispeten korumalı. Normalde temiz denizi ama bugünlere özgü bi pisliği dalgası varsa bilemicem.
0
benim bir gizli bildiğim var
(05.08.25)
(4)

Kuyumcu hangi paraları alıp kaçıyor?

michael_knight
Ben kuyumcuya gidiyorum, para verip altın alıyorum veya altın verip para alıyorum. Diğer insanlar ne yapıyor da kuyumcu paraları alıp kaçıyor?
Ben kuyumcuya gidiyorum, para verip altın alıyorum veya altın verip para alıyorum.
Diğer insanlar ne yapıyor da kuyumcu paraları alıp kaçıyor?
0
michael_knight
(04.08.25)
Anadoluda yaşayan insanların bir kısmı ( bazı şehirlerde büyük bir kısmı ) altınlarını bankaya yatırmak yerine kuyumcuda bırakıyorlar, kuyumcu da o altınlara karşılık günü geldiğinde daha fazla faiz veriyor.

Örn: Sen 1 kilo altın alıyorsun kuyumcuya veriyorsun, kuyumcu da onun karşılığında altınını almaya gittiğinde 1 kilo 100 gram altın veriyor sana.

Daha fazla para kazanma hırsında olan insanların senelerdir uyguladığı bir sistem. Kuyumcu da bi akşam malı mülkü yüklüyor ve kayboluyor.
0
ebeş
(04.08.25)
Banka faizi haram diye ya da sisteme girmesin diye kuyumcuya veriyorlar paraları. Bazen 400k altını bana borç olarak 600 k ver diye borç alan da oluyor; para havuzu oluyor sonra toplayıp kaçıyor :D
0
titanic kemancısı
(04.08.25)
buna mantarcılık deniyormuş.

kuyumcular teknik olarak bir çeşit banka (hatta bankaların çıkışı da öyle oluyor zaten*.)

bu vatandaşlar da kasa kiralamak ya da bankaya güvenmek yerine kuyumcuya güveniyorlar. "senin kasan var, al sakla, ben saklayamam" diyorlar. karşılıklı güven oluşuyor. günün birinde yeterince altını olan kuyumcu dükkanı kapatıp gidiyor. bir de sadece saklamak değil "ben senin yerine bu altını işleteyim, karı senle paylaşırız mevzusu da var sanırım. güvenlik ihtiyacı + kazanç beklentisi ile bu kerizleme işi oluşuyor.


*(bankaların doğuşu -> kuyumcuya altınını veriyorsun, o da sana altınının onda olduğuna dair belge veriyor sen altını sağa sola vermek yerine altını belgeleyen bu kağıdı gösteriyorsun).
0
biseysorcaktim
(04.08.25)
Üstte yazılanlar büyük oranda doğru. Hele sosyoekonomik açıdan dezavantajlı olan ev kadınları, üç kuruş para biriktirirlerse bunu tanıdıkları (genelde mahalledeki) sarrafta altına çevirip bu altını sarrafa saklaması için bırakıyorlar.

Bu durum iki tarafın da işine geliyor: sarraf para harcamadan ticari sermayesini büyütüyor, kadın da altını evde kocasının bulup el koyması riskinden kurtuluyor. Küçük miktarlarda faiz olmuyor bildiğim kadarıyla, sarraf sadece müşterisi için saklama işini yapıyor.

Bu işler de son derece kelek kayıtlarla, genelde bir ajandaya alınan notlarla yapılıyor.
0
10551037
(04.08.25)
(3)

Duygusal ilişki-ayrılık sonucu karşı kişiye zarar verme motivasyonu hk

neden beni sevmedin
Başlığı kibar yazdım da, anlamak istediğim şey şu.Kadın cinayetleri malumunuz. Öldüren kişinin psikolojisi vs nasıl çalışıyor da, eski sevgilisini ya da karısını, ya da boşanmak isteyen eşini öldürmeye kadar gidebiliyor? Ben olayın cehalet, eğitim vs gibi tarafını değil de, beynin nasıl bir işleyişe
Başlığı kibar yazdım da, anlamak istediğim şey şu.

Kadın cinayetleri malumunuz. Öldüren kişinin psikolojisi vs nasıl çalışıyor da, eski sevgilisini ya da karısını, ya da boşanmak isteyen eşini öldürmeye kadar gidebiliyor? Ben olayın cehalet, eğitim vs gibi tarafını değil de, beynin nasıl bir işleyişe girip bunu yapabildiğini anlamak istiyorum. Anlık sinir, cinnet vs diyip geçiştirmek basit geliyor gibi. Öldürmek kişiye nasıl bir rahatlama ya da tatmin sağlayabiliyor ki?

Bununla ilgili inceleme, analiz, bilimsel araştırma, yazı vs var mı acaba bildiğiniz.
0
neden beni sevmedin
(01.08.25)
"Kadın cinayeti" terimi, bu konuyu araştırıp incelemek isteyen biri için kısıtlayıcı olabilecek, aşırı indirgemeci bir tabir.

Sorduğunuz şeyler kriminoloji, psikoloji bilhassa adli psikoloji, hukuk ve sosyolojinin ve hatta antropolojinin ayrı ayrı konuları.

Oscar wilde'ın bir şiirinde vardı, "çünkü herkes öldürür sevdiğini" diye, bosandigi esini baska adamla gorunce öldürdüğü icin reading zindaninda idamı bekleyen bir adamdan esinlenerek yazıldığı söylenen.

Direkt önerilebilecek bir şey gelmedi aklıma ama tumevarimsal değil tumdengelen bir okuma yöntemi gerektiriyor sorduğunuz şey, yani bu konuda feministleri okumayı sonraya bırakın.

Saldirganla ozdesim kavramı ipucu olabilir bir ihtimal.
0
encokbenisevinnolur
(01.08.25)
Genel olarak zemininde aşağılık kompleksi var; Erich Fromm- “İnsandaki Yıkılıcığın Kökenleri” adlı kitabı tavsiye ederim. Aşağılık kompleksinden kaynaklı sadist eğilimler.
0
titanic kemancısı
(01.08.25)
Sen kimin ölmesini isterdin, oradan pay biç. Onlarda da böyle çalışıyor. Bunu kendileri yapmak istiyor çünkü kendi egolarının üzerinde çok ağır yük olduğunu sanıyorlar. Yapmazlarsa öleceklerini sanıyorlar. Halbuki bu zan tamamen hayal ürünüdür, egolarının ürettiği bir sanrıdır. Ama beyin hayal ile gerçeği ayırt edemez ve tehlikeyi yok etmek için ona verilen emri yerine getirir. Hayatlarında daha önce öldürmek söz konusu olmuşsa, ailede veya yakın akraba arasında, o da buna yakın yaşamıştır. Kan davası çoktu yakın zamana kadar.
0
muhayyer divan
(02.08.25)
(10)

Tesis tarafından çevrilen plaja girmek

roookie
Hiç ege veya Akdeniz kıyısında bir otele gitmedim. Bu kendi özel plajı olan otellere girişte nasıl bir kontrol var. Özellikle TV de reklamı çıkan ünlü otellerde girişte nasıl bir kontrol var? Otelde konaklıyormuş gibi geçip denize girmek mümkün değil mi?Daha düşük kalibreli 3-4 yıldızlı otellerde na
Hiç ege veya Akdeniz kıyısında bir otele gitmedim. Bu kendi özel plajı olan otellere girişte nasıl bir kontrol var. Özellikle TV de reklamı çıkan ünlü otellerde girişte nasıl bir kontrol var? Otelde konaklıyormuş gibi geçip denize girmek mümkün değil mi?

Daha düşük kalibreli 3-4 yıldızlı otellerde nasıl oluyor? Evet otelin şemsiyesi, şezlongu vardır kendi müşterileri için ama bozuntuya vermeden geçip bi havluyla takılmak mümkün mü?

(Sözlükteki burcu sitesi ile ilgili başlığı görünce aklıma geldi de)
0
roookie
(31.07.25)
Plajlar kamuya aittir. Gidip havlunuzla takılınca genelde kimse sesini çıkaramaz* Şezlonga oturmaya çalışırsanız kaldırabilirler ama havlu serip yere oturabilirsiniz.

* türkiye çöplüğünde sahil mafyaları sorun çıkarabilir tabii her zaman
0
aguen
(31.07.25)
otellerde sorun olmaz kıyıdan köşeden girip otele ait eşyaları kullanmadan denizden faydalanabilirsiniz fakat beach club denilen mafya mekanları için aynı şeyi söylemek çok mümkün değil.
0
kanatlı kontun müşfik öpücüğü
(31.07.25)
Ben bir defa yapmıştım, kavga çıktı ama tek başımaydim.

Yanımda biri varken cesaret edemem sanirim, hele ki çoluk çocuk.
0
encokbenisevinnolur
(31.07.25)
Genelde o tarz tesislerin hemen yanında halk plajı oluyor zaten; dayak yemenize gerek yok biraz ilerisinden normal girebilirsiniz. Tesis girişinde şezlong ücreti alınıyor direkt para ödemeden giremezsiniz yandaki halk plajına yönlendirirler; deniz kısmında otel müşterilerine özelse ve otel uzaktaysa shuttle ile getiriyorlar müşterileri. İşletmelerde yeme içme, şezlong, duş gibi farklılık oluyor deniz kısmında kimse zaten müdahale etmiyor. Benim denk geldiklerimin hepsinde hemen yakınında halk plajı oluyordu. Halk plajlarında da duş oluyor ama kalabalık olursa çok sıra oluyor. Şemsiye olmaz ya da ücretli olabilir. Otopark ücreti çıkabilir gittiğiniz yere göre. Tesis dışında denize girilememe gibi bir durum söz konusu olmuyor genelde.
0
titanic kemancısı
(31.07.25)
oteli bilmiyorum, ama bizim yazlığın olduğu siteden örnek vereyim: denize kıyıdan girmek mümkün değil. site kendi plajını, iskelesini, deck'ini duşu falan yapmış, bunlara para harcamış ve bunlar için her sene az olmayan bir ecrimisil'i belediyeye ödüyor. fakat dışarıdan gelen insanlar da kenardan köşeden denize giriyorlar. bana sorarsanız doğru düzgün aile şeklinde veya aklı başında bekar insanlar gelip, site sakinlerinin az olduğu dönemde girsinler, kullansınlar. ama buna tamam deyince bu sefer kekosu falan da doluşmaya başlayacak. hatta aileler de sezon da para veren site sakinlerinin yerini kullanacaklar. yani belki size haksızlık olarak gelebilir, ama durum böyle.

yani özetle, sizin şimdi "buradan denize güzel girilir dediğiniz" bazı konumlar, aslında birilerinin yatırım yapıp açtıkları noktalar. bunları yapmasalar yolu izi yok diye geçip gideceksiniz...
0
malheiros
(31.07.25)
Ben yasayı hatırlatanlara da, o alana masraf yapıp veya ücretini ödeyip onu hak sayanlara da yorum yapmıyorum. Soru başkaydı aslında.

5-6 yıldızlı, lüks, denize sıfır bir otelin plajına otelin içinden geçerek gidebilir miyim? Buna engel olan hangi tür kontrol mekanizmaları var?

(Yunanistan ve Bulgaristan daha yakın olduğundan tatillerimi orada geçiriyorum. Türkiye'deki herhangi bir otelde böyle bir şey denemeye niyetli değilim.)
0
🌸roookie
(31.07.25)
buna engel olan mekanizma hal tavır aslında. halin tavrın o otelin müşterisine benziyorsa çaktırmadan girer, hatta odaya yazdırmalı takılabilirsin bile -garsonların oda numarası ve müşteriyi kafalarında eşleştirmemiş ve odanın dolu olması lazım. hiç tavsiye ve tasvip etmem.
0
ahmet oturum cerezi
(31.07.25)
Otel müşterilerinde bileklik oluyor. Takibi bu şekilde yapıyorlar sanırım.
0
auroraaurora
(01.08.25)
Manavgat' ta gittiğimiz herşey dahil otelin plajının başladığı yerde güvenlik vardı, yan taraftan gelip geçen nadir de olsa bi' kaç kişi görnüştüm, güvenlik bi' şey demedi, hanımefendi de yürüdü gitti muhtemelen diğer taraftan çıktı ama heralde telsizle bilgi fln geçmiştir.
0
kumandanim
(01.08.25)
Bizim kaldığımız otele girerken kimsiniz hangi odadasınız diye soruyorlar bilekliğiniz yoksa. Ben bileklik kullanmadığımdan heryerde sordular. Otel plajının yanında otel müşterisi olmayanların girdiği plaj var oradakiler otelin çeşmesini duşunu filan kullanıyorlar. Otel çalışanları karışmıyor. Ama otelin şezlongunu havlusunu kullanamıyorlar. Havlu için kart şezlong için yine bileklik lazım.
0
rodeocu
(01.08.25)
(9)

audi a3 sedan mı volvo v40 mı ?

lebaron
herkese güvenli sürüşler duyuru ahalisi, Araç değişimi için bu ikisi arasında kalmış vaziyetteyim, modeller muhtemelen 2017-2018 civarı olacak, bütçe 1.4-1.5 milyon civarı.a3 için sedan modeli düşünüyorum, kasa çok hoşuma gidiyor, sürüşünü de seviyorum daha önce denemiştim, iç hacmi dar ve basık bir
herkese güvenli sürüşler duyuru ahalisi,

Araç değişimi için bu ikisi arasında kalmış vaziyetteyim, modeller muhtemelen 2017-2018 civarı olacak, bütçe 1.4-1.5 milyon civarı.

a3 için sedan modeli düşünüyorum, kasa çok hoşuma gidiyor, sürüşünü de seviyorum daha önce denemiştim, iç hacmi dar ve basık biraz ama dediğim gibi dış tasarıma tav olmuş vaziyetteyim.

volvo v40 içinse; araç çok oturaklı duruyor, site otoparkında bir tane örneği var her akşam arabayı süzmeden eve çıkamıyorum, ön ve arka dış tasarım bunda da beni mest ediyor ama problem şu ki bu aracın piyasası düşük, sarı sitede de pek az ilan var, satarken sıkıntı yaşamak istemiyorum açıkçası ama kuruntu da yapıyor olabilirim.

Manuel veya otomatik fark etmez bu arada.

Siz olsanız hangisinden yana tercihte bulunurdunuz ? (artık başka hiçbir modele bakmıyorum çünkü alternatif çok fazla ve bu beni yoruyor.)
0
lebaron
(22.07.25)
uzun vadede volvo. ikisini de kullandım.

audi'nin görüntüsü seni cezbetti, inan 2 ay sonra umrunda olmayacak.
0
gobekliraki
(22.07.25)
v40 üretimi durdu. satarken hemen satamazsın. a3 daha yakışıklı daha rahat satılır. ben a3 alırım.
0
mikahakkinen
(22.07.25)
A3.v40 kullanmadım ama a3ün farklı Bi rahatlığı var.
0
potsdamer
(22.07.25)
a3 sedan. bu işin satması da var arkadaşın dediği gibi kaldı ki a3'ün geri kalır bir yanı olduğunu da sanmıyorum. a3 kullandım sürüşü keyifli premium bir araç iç hacim sorun yaratmazsa yapıştır gitsin.
0
eisberg
(22.07.25)
İlerde kolay satış düşünüyorsan kesinlikle A3.
0
onyx
(22.07.25)
Kimse yazmamış...
A3 te dsg var. Hiç bulaşma. Sanayi esnafını seviyorsan sorun yok
V 40 çok yakar. Zengin değilsen bunu da geç
0
luluki
(22.07.25)
A3
0
basond
(22.07.25)
volvolarin ikinci eli sikintili. o yuzden a3 derim.
bir suredir s3 kullaniyorum, biraz klastrofobik olmasi disinda bir sikintisi yok.
audiler ilk 10 sene kolay kolay sikinti cikartmaz. kazasiz ve bakimli olmasina dikkat et.
0
cooperr
(31.07.25)
Volvo ile kaza yaptığında her şehirde aynı hızda yedek parça /servis durumuna ulaşılamıyor İstanbul’da sorun olmaz ama Antalya’da yaşıyorsanız sorun olabilir misal.
0
titanic kemancısı
(31.07.25)
(14)

Trafikte sorunsuz stressiz bir gününüz oldu mu?

messina123
Makas atanların olmadığı, motorcuların abuk sabuk aralardan kör noktalardan son sürat geçmediği, taralı alanları, emniyet şeritlerini işgal eden uyanıklardan uzak, hız sınırı 50 olan yerden 120’ye geçen oelerin olmadığı bir gününüz oldu mu? Son yıllarda benim hiç olmadı.Şunlara şöyle ödeyebilmeleri
Makas atanların olmadığı, motorcuların abuk sabuk aralardan kör noktalardan son sürat geçmediği, taralı alanları, emniyet şeritlerini işgal eden uyanıklardan uzak, hız sınırı 50 olan yerden 120’ye geçen oelerin olmadığı bir gününüz oldu mu? Son yıllarda benim hiç olmadı.

Şunlara şöyle ödeyebilmeleri için arabalarını satacakları 200-300’er bin cezaları yazacaksın. Bak bakalım nasıl kedi gibi oluyorlar.
0
messina123
(20.07.25)
Takılacak o kadar çok büyük şey var ki trafikte huzurlu bir gün geçirip geçirmediğime dikkat edemedim.
0
muhayyer divan
(20.07.25)
Asla. Arabalar bitti bir de son yıllarda yayalar başladı. Yolun ortasından avel avel yürüyorlar, kornaya basınca da anlık korkup sana kızıyorlar.
0
gobekliraki
(20.07.25)
daha donel kavsak kurali bilinmiyor, yaya gecidinden bi haber milyonlarca surucu var, ben kullanmadigimda prenses koltugunda bile sinir stres sahibi oluyorum.
0
tuborg yesili
(20.07.25)
Ben alıştım. Yayalar malca davranabiliyor, korna bile çalmıyorum yavaşlıyorum. Motorcular sağdan soldan kendi hayatlarını tehlikeye atarak geçiyorlar, o aptallar geçsin diye sağa sola azıcık kaydırıyorum. Otomobil sürücüleri de her şeyi yapabilecek insanlar, yapıyorlar da alıştım. Ahaaa kıracak, ahaaa bilmem ne diyerek ihtiyatlı sürüyorum. Dün mesela 50 ile gidilen yolda bir aptal sürücü bildiğin durdu. Ben de durdum ama trafiği öyle bir tehlikeye attı ki... Kadın sürücüydü. Onlara da alıştım. Takmıyorum, laf söylemiyorum, bir şey yapmıyorum. O yüzden trafikte sıfır stres ile ilerliyorum. Her bir kilometre 2 dakikada gidilir diyerek bu konuyu da kafamda çözdüm.
0
Shepard
(20.07.25)
Olmadı, doğru dürüst küfür bilmeyen ben, küfürbaz oldum çıktım.
Makasçılar, üstüme sürenler, sinyal vermeyenler, ordan burdan fırlayan motorcular, sırf kadınım diye “aklı sıra” yardım edenler, kaynak yapanlar.. nefret ettim bu ülkeden.
0
mor oje
(20.07.25)
İstanbul'da araba sürerim diye ehliyet almıyorum. Tam delirmelik olay.
0
sekizdokuzon
(20.07.25)
Araba sürmeyi 13 yaşında öğrendim ama ehliyet almıyorum, öyle diyeyim.
0
sekizdokuzon
(20.07.25)
muhayyer +1 trafikte kimse umrumda değil
0
Rondak
(20.07.25)
Olmadı.

Keşke umurumda olmasa benim de.
Muhakkak söyleniyorum ve arabalarla konuşuyorum. Ama yalnızken söylenmiyorum ve daha rahatım.

Yalnız şöyle bir durum var. Yıllardır çok düzgün araba kullanırken artık ben de istemeden ve yanlışlıkla magandalık yapıyorum bazen. O kadar çok arıza tip var ki haklı ya da haksız onlar gibi davrandığım oluyor nadir de olsa. Memnun değilim bu durumdan.
0
biseysorcaktim
(20.07.25)
Avrupa harici olmadı
0
mirty
(20.07.25)
bizim gibi stresli ülkelerde bastırılmış nefret trafikte çıkıyor. her trafiğe çıkışımda bu sefer sinirlenmeyeceğim diyorum ama illa sıkıntılı araç kullanan birine denk geliyorum. tabii ki sinirleniyorum.
0
mikahakkinen
(20.07.25)
pandemi zamanı cumhurbaşkanı gibi gezdiğimi hatırlıyorum. önümde ve dikiz aynasında tek bir araç görünmüyordu. onun haricinde sabah 5-6 gibi yola çıktığım zamanlar da oldukça keyifli oluyor.
not: istanbul
0
lazpalle
(20.07.25)
Normalde hiç sevmezdim ama arabanın camlarını arkalar tamamen karartılmış sürücü tarafındaki camları ise 1 numara karartılmış şekilde film kaplattığımdan beri hiçbir sorun ile karşılaşmadım. İçini göremeyince kimse bulaşmıyor.
0
titanic kemancısı
(21.07.25)
Maalesef hayır her geçen gün de artıyor stres.

Otobanda tüm şeritler aynı hızda gidiyor, hatta sağ şerit sola göre daha boş oluyor mecbur sağ, orta, sağ şeklinde gidiyorum kamyon/tır denk geldikçe. Sol şerit treninden nefret ediyorum.

Şehir içi motosikletler dokuz canlı gibi hareket ettiği için bazen önüme baktığımdan çok sağ sol aynalara bakmak zorunda kalıyorum. Arabayı sola yanaştırıyorum sağdan geçiyorlar diye bir tane numune çıkıp iki şeridin arasından geçmeye çalışıyor, korna/ara gaz falan yapıyor sağa yanaşıyorum bu kez sağdakiler aynama sıfır geçiyor. Motosikletli canı kurtarmaktan cennetlik olacağım sanırım.

Emniyet şeridinde 120 ile sıfır geçen, her katılımda/ışıkta kaynak yapanlar da canımı sıkıyor.

Bir de otobanda orta şeritte 80-90'la giden gamsızlara giderek daha çok kızıyorum hiçbir şey umurlarında değil öylece gidiyorlar. Trafik oluşturduklarının farkında bile değiller.

Çözümü aracı mümkün olduğunca kullanmayarak buluyorum her gün işe falan gidip gelsem sinir hastası olurum. Bu şekilde yaşayanlara, işi trafiğe çıkmak olanlara Allah sabır versin.
0
chicha_v2
(21.07.25)
(15)

"Herkes öyle yapıyor" argümanına, etik açıdan nasıl bakıyorsunuz

encokbenisevinnolur
Sb.Biri yanlis bir şey yapıyor, bariz etik disi bir şey düşünelim.Ama bunu "herkes öyle yapıyor" diye açıklıyor. Bu tür bir durumdan bahsediyorum. Boşlukları nasıl doldurursaniz artık.
Sb.

Biri yanlis bir şey yapıyor, bariz etik disi bir şey düşünelim.
Ama bunu "herkes öyle yapıyor" diye açıklıyor. Bu tür bir durumdan bahsediyorum. Boşlukları nasıl doldurursaniz artık.
0
encokbenisevinnolur
(18.07.25)
Benim bu konudaki ilkem biraz Kantçı noktada şekilleniyor. Başkasının ahlaksizligi/etik dışı hareketi ortadaki ahlaksızlığı meşrulaştırmamali. Kant'in da dediği gibi bence insan öyle bir hareket etmeli ki kendi hareketinin ilkesi başkasına da ilke olsun.
0
Amaranta ursula
(18.07.25)
konuya gore degisir. misal halletmem gereken bir is var diyelim. kendim baska turlu yapip benzer sonuca benzer zamanda ulasabileceksem baska turlu yaparim. ama isimi halledemeyeceksem, herkesin yaptigi sekilde yaparim.

ortada benlik bisey yoksa, halletmem gereken bir is yoksa yani, sirf birileri etik disi biseyler yaparak fayda sagliyor diye ben de fayda saglayayim bari diye dusunmem, hic yapmam.
0
taurina
(18.07.25)
ahah. tersten gelen sürücü mazereti. kafasını kırasım geliyor. etik açıdan iyi bakılacak tarafı yok. benim örnekte de başka yerde de.
0
lazpalle
(18.07.25)
Normal dediğimiz şey aslında tam olarak bu.
0
anon1m
(18.07.25)
@anon: katiliyorum normal de böyle yapilaniyor da benim sorduğum normalin kendisi değil normallestirme ile ilgili. Yani sorulsa "Hayır o yanlıştır" denilen şeylerin "herkes öyle yapıyor"a yaslanarak, yapılabilir olması, hani "ben herkes'ten fetva aldım, tamam dediler" mantığı.
0
🌸encokbenisevinnolur
(18.07.25)
Herkes öyle yapıyor diye bir şeyin yanlış olduğunu bilerek yapmak etik değildir tabii ki.
0
mikahakkinen
(18.07.25)
Herkes mi yapıyor, yoksa çok fazla kişi mi yapıyor? Bu ikisi arasındaki fark önemli. İyi-kötü, doğru-yanlış, etik ve ahlak gibi kavramlar hem bölgesel hem de dönemsel şeyler. Bugün doğru olan şey yarın yanlış, burada ahlaksızlık görülen şey başka ülkede ahlaksız görülmüyor olabilir. Bunların evrensel ve zamandan bağımsız olduğunu düşünme sanrısı günümüze ait bir şey. Bu da ahmakça değil, beynimiz bunun dışında olanı algılama konusunda sorun yaşayabiliyor. Mekandan bağımsızı oturtabilsek de zamandan bağımsız kısmında gelecek hakkında fikir sahibi olamayabiliyoruz.

Tıpkı dünya haritası gibi düşünün. Ülke sınırları gibi yakın dönem konusundan söz etmiyorum. Bundan 100 milyon yıl önce dışarıdan dünyaya bakan kişi hiçbir kıtayı ya da dağı ya da denizi şu an olduğu yerde görmeyecekti. Aynısı 100 milyon yıl sonrası için de geçerli. Oysa biz gerçeği bildiğimiz halde dünya böyle kalacak da sınırlar değişecek gibi hissediyoruz. Bilim kurgu yapımları bile sadece sınır değiştirirken haritayı Pangea Ultima/Neopangea üzerinden göstermiyor.

Haliyle birçok kişinin yaptığı yanlış, yine de yanlıştır. Başkalarının yapması bunun bir ahlaksızlık olduğu gerçeğini değiştirmez. Etik açıdan bakıldığında farklı değerlendirmeden geçmesi için herkes tarafından ya da herkes olmasa da sadece o bölgede de değil dünyanın büyük kısmında yapılması ve kabullenilmesi gerekir. Tabii bunların hızlıca yayılması için olumsuz olarak etkilenen ya da kayda değer olumsuz etki olmaması lazım sanırım.
0
nawar
(19.07.25)
respect
(19.07.25)
En gıcık olduğum şey
Herkes intihar ediyor sen de etsene diyorum cevap olarak
0
etna
(19.07.25)
herkes etik disi davransa zaten dunya cekilmez bir hal alir.
ben mumkun oldugu kadar etik ilerlemeye calisiyorum, herkesin ne yaptigi beni pek ilgilendirmez. %90 etik cizgideyim diyebilirim.
%100 bence cok zor, yapan vardir saygi duyarim.
0
cooperr
(19.07.25)
Çok fazla uç örneğe kadar senaryo yazılabilir bununla alakalı; bunun en son uç noktası örneğin insan öldürmenin rituelleşmiş olduğu ve kültür haline gelen bir kabile düşünün. Yani etik dışı şeyler ortaklaştığında ve benimsendiğinde artık kültür dediğimiz şeye dönüşebiliyor. Ama hali hazırda etik dışı görülüyorsa henüz dönüşmemiş demektir ve umut vardır bence. Burada işte kişinin bireysel olarak kendisini nereye konumlandırdığı önemli ama bunu düşünebilmesi için çok zeki olmasına gerek yok; sadece “ben bireyim” farkındalığına erişmesi lazım. Örneğin X kişisi herkes etik dışı davrandığında da; ya da kimse görmediğinde de doğru olanı mı yapar yoksa zaten hep etik dışı mı davranır? Kendi etik değerleri çerçevesinde hareket eden birey tutarlı bireydir. Hırsızın çalması şaşırtmaz ama kendisini etik ve ahlaklı lanse eden birisinin çalması şaşırtır öyle düşünün. Kişi içeriden “ben zaten hırsızın tekiyim” diyorsa ve vicdanı rahatsa yine sorun yok ama inandığı şeylere ters hareket etmek bireyde tutarsızlık ve bir süre sonra çelişkiler sonucu tatminsizlik getirir. O yüzden klasik ama hep ara sıra otomatik pilottan çıkıp düşünmek lazım; hiçbir baskı altında kalmasaydım neyi seçerdim diye.
0
titanic kemancısı
(19.07.25)
Bir yanlış eğer tekrarlanıyorsa bu onu önemsiz yapmaz aksine şiddetini artırır. Daha vahim hale getirir. Yanlışın yaygınlığı özür değil, kabahattir.

Mantığa bürüyerek tek enayi ben miyim diye yanlış olan bir şeyi yapmak yanlışı doğru yapmaz. Bunu yapan her insan da zaten gerçekten eli kolu bağlanıyor diye yapmıyor, zaten yapası var neden uğraşayım diyor.

Örneğin bir yerde bir kişi adam kayırıyorsa bu suç bir kişinindir. Herkes adam kayırıyorsa orası yozlaşmıştır. Bunun pek lamı cimi yok.
0
akhenaten
(19.07.25)
Toplumumuz iyinin, doğrunun, dürüstün, kural tanıyanın, görgülünün, kibarın cezalandırıldığı bir toplum. O yüzden insan ikilemde kalıyor; doğru ama dezavantajlı pozisyonda mi kalmalı yoksa yanlış da olsa düzene uyup kendi hakkını koruyan mı?

Sapaklarda Refüj başı ayrımlarında boş şeritten gelip tıkalı sapağa yandan girmeye çalışanlara çok sinirimi bozardım. Korna çalar, yanındaysam önüne kırardım vs. Baktım ki kimsenin bununla sorunu yok. Düz yolda sinyal verene yol vermeyecek tipler, bu kaynakçılara yol veriyor. Eee? Ben miyim alemin enayisi? Sikerler. Ben de öyle yapıyorum artık. Zira toplum bunu istiyor. Ama Eski ben gibi tepki gösteren, sıkıştırmaya çalışan olursa haklıdır deyip 2 saniye duruyorum. Zaten arkasındaki yol veriyor yine.

Bunu pek çok şeye uyarlamak mümkün.

Diyeceğim; etik veya götük olsun. Gerçekler bunlar.
0
lazor
(19.07.25)
@lazor hahaha götük harika bir kapanış, ayrıca teşekkürler :)
0
🌸encokbenisevinnolur
(19.07.25)
Eskisi kadar sert bakmıyorum.

Herkes öyle yapmaya başlayınca yapmayanlar ciddi bir dezavantaj sahibi oluyor. O yüzden artık yapanları suçlamayı bırakıyorum.
Canım isterse ben de yapıyorum.

Ama halen bir suçluluk oluyor içimde ama geçer.
0
michael_knight
(19.07.25)
(5)

Web sitesini yaptıracağım güvenilir insanı nerede arayacağım?

ofelia
ben şimdi marka kuruyorum;şirket okürünler üretim aşamasında oksanal pazarlara girilecek ona da okama web sitesi işini çözemiyorum, etrafımda bi tane web sitesini yaptırdığı insanla problem yaşamayan yok. öz abim yazılımcıdır, dedim abi böyle böyle. "valla vaktim yok" dedi. canı sağ olsun.bi tane ön
ben şimdi marka kuruyorum;
şirket ok
ürünler üretim aşamasında ok
sanal pazarlara girilecek ona da ok

ama web sitesi işini çözemiyorum, etrafımda bi tane web sitesini yaptırdığı insanla problem yaşamayan yok. öz abim yazılımcıdır, dedim abi böyle böyle. "valla vaktim yok" dedi. canı sağ olsun.

bi tane önerisi oldu, wordpress'te yaptır, diğerleri çok komisyon alır dedi.

neyse, ben istiyorum ki yanına oturayım, diyeyim ki alan adı şu, birlikte alalım benim şifrelerim falan. domain, ssl gibi bilmediğim şeyleri yapsın, kurulumu da yapalım. gece gündüz video izliyorum wordpress eklentileri vs. diyim ki "kanka işte whatsapp pop-up'ı çıksın, kargo takip olsun, ödeme ekranında indirim kodu verebilelim, ürün karşılaştırma olsun"

bana bunları kursun, versin, ürün girme, foto girme, banner tasarımları hepsini ben yapıcam.

nerelere bakayım?
0
ofelia
(17.07.25)
armut.com'dan bulacaksın. 3-5 bin tl'yi gözden çıkaracaksın. bunun 2 bin tl'si 12 aylık domain ve hosting'e gidecek. müşteri ödemeleri boa compra gibi aracılardan alınacak. wordpress teması olarak woocommerce kullanılacak. ürün girme olayları wordpress admin sayfasından yapılacak. kargo takibininse muhtemelen api'si falan vardır.
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(17.07.25)
zamanın varsa websitesi konusunda, kendin de yapabilirsin.

ücretsiz olarak wordpress.com'da bir blog açıp veya yine ücretsiz hosting firmalarından bir hesap oluşturup sonra wordpress kurup (daha çok şeyine müdahale edebilirsin) istediğin temayı kurup özelleştirip, yine eklentileri kurup blog girdilerini yapabilirsin. bu anlattıklarım tamamen ücretsiz yapabileceğin şeyler.

ücretli olması sorun değil dersen, güzel bir domain firmasından domain al. hosting alıp yine kendin kurulum yaparsın ki çoğu hosting firmasında artık hazır geliyor. direkt wordpress kur deyip kuruluma geçiyorsun.

ben olsam öyle yapardım ki eskiden hobi olarak başlayıp sonra web sitesi yapmışlığım olmuştu. tamamen keyfi.

tabi hiç uğraşamam acelem var diyorsan birini bulacaksın, para vereceksin, ama bu dediğin gibi yanına oturayım şurası şöyle olsun olayı biraz zor çevren yoksa.
0
ruhlardan esinlenen karga
(17.07.25)
yanlış anlaşılma olmasın, bu işler ciddi emek istiyor.
ben parası neyse vereyim istiyorum.
"yanına oturayım"dan kasıt hem birbirimizi iyi anlayalım hem de ben de sürece hakim olayım da sonrasındaki ürün girme, ürün güncelleme gibi süreçleri öğreneyim diyeydi.
0
🌸ofelia
(17.07.25)
Hocam yazılımcılar genelde her aşamada sıkboğaz edilmekten hoşlanmazlar yanlış anlama ama sorun da illa ki her işte çıkar, çözülür. Ya ücretli yapay zekalar ile kendiniz yapabilirsiniz ya da beklentilerinizi baştam söyleyip çok fazla mükemmeliyetçi olmadan %85 işinizi görecek bir websitesiyle karşılaşmaya hazır olacaksınız. Çünkü sizin istediğiniz bir şey başka bir beklentinizi sistem olarak bloke ediyor olabilir hevesli olmanız çok güzel ama bu beklenti ile sürekli temas halinde olma işi zor açıkcası. Bir sistem kurdurun beğenmediğiniz yerlere geri bildirim verir düzelttirirsiniz, sürekli birlikte yapalıma kimse yanaşmaz.
0
titanic kemancısı
(17.07.25)
hocam yazılımcı olarak sana nokta atışı tavsiye veriyorum.

Aşağıdaki 3 firma senelerdir e-ticaret siteleri yapıyor, pazaryerleri, bankalar ve kargolarla entegrasyonları var. Paketleri araştır, arayıp detaylı bilgi al. kafana yatanla çalış. wordpress ya da özel yazılıma girersen ticaret 2. planda kalır.

tsoft
ideasoft
ticimax
0
duyuruuser
(17.07.25)
(4)

Hangi Iphone? 15 / 16e

wallcan
Artik hic anlamiyorum telefondan, ozelliklerden falan 12 pred var elimde. Gecen gun dusurdum arka tarafi kirildi. Aslinda bir sikayetim yok da kirilan yerden kucuk parcalar cikar gibi duruyor, boyle cocuk falan da eline aliveriyor tehlikeli geldi.Diger her seyim apple oldugundan ayni yolda devam ed
Artik hic anlamiyorum telefondan, ozelliklerden falan
12 pred var elimde. Gecen gun dusurdum arka tarafi kirildi. Aslinda bir sikayetim yok da kirilan yerden kucuk parcalar cikar gibi duruyor, boyle cocuk falan da eline aliveriyor tehlikeli geldi.

Diger her seyim apple oldugundan ayni yolda devam edicem ama 16 alasim yok. Felsefik olarak en son telefonu almaya karsiyim, gereksiz geliyor. Telefonu sadece internet icin kullaniyorum, 0 oyun. fotograf da cekiyorum ama fotograf cekiyor olmasi yeterli bir ozellik ustune cok bir ihtiyacim yok.

16e isimi gorur mu? yoksa 15 al mi dersiniz?

15 le 16e arasinda 100 eur kadar fark. O yuzden almisken 15 mi alsam oldum. 128gb alicam, 12 de yetiyor, bunlarda da yeter diye dusunuyorum.

16e 600 kusur 15 700 kusur eur.
0
wallcan
(14.07.25)
15 hatta 14 pro modeli hala çok iyi; 16’da çok ciddi fark yok. Hatta 17 için bile beklenti düşük şu an o yüzden bütçenizi zorlamayın derim.
0
titanic kemancısı
(14.07.25)
16e'nin 15'ten üstün olduğu tek şey işlemci. 16e ->A18, 15 ->A16 bionic.

Sadece internet kullanımı için 15 daha mantıklı. İşlemci performansı dışında neredeyse her konuda 15 üstün.

www.phonearena.com

Bu karşılaştırmaya bir bakın. Faydası olur.

Özellikle tek kamera / çift kamera farkı nedeniyle 15 derdim ben. Bir de ekran parlaklığı olayı var. Onda da 15 daha iyi.
0
himmet dayi
(14.07.25)
Bu soruyla ben de birkac gundur cebellesiyorum. 16e'nin 15'ten iyi olan yanlari islemcisi, ram'i (8gb vs 6gb) ve bataryasi. 15'in daha iyi olan yanlari ise kamerasi, ekran parlakligi, airtag kullanabilme (16e'de UWB olmadigi icin airtag kullanilamiyor). Kamera ile cok hasir nesir degilsen ve airtag kullanmiyorsan 16e almak bana daha mantikli geliyor. Tek cekincem ekran parlakligi ama zaten 12 kullaniyormussun. 16e'nin max parlakligi 12'den daha iyi. O konuda 12'den memnunsan 16e'den de memnun kalirsin bence. Ayrica 16e'nin kamerasi da arastirdigim kadariyla hic fena degil. Genis acili, panoramik cekimler veya video cekerken sinematik mod falan kullanmam diyorsan 16e'nin kamerasi gayet yeterli olur bence. Fiyata gelince Mediamarkt'ta 16e, 15'den 7.000 TL daha ucuz. Bu arada 13'un fiyati da 16e'den 10.000 TL civari daha ucuz. Ben 13 ile 16e arasinda kaldim. Telefonu sadece internet icin kullanacagim ve kamerayi da pek kullanmayacagim icin 10.000 TL fazla verip 16e alsam mi emin olamadim. 13 muhtemelen 2 sene sonra guncelleme almayi birakir ama duz adam icin ne kadar gerekli bu guncellemeler emin degilim. Bir de isletim sistemi guncellendi diye butun uygulamalar onceki versiyonlar icin desteklerini cekmiyorlar. Bankacilik uygulamalari su an minimum iOS 14, whatsapp iOS 15 istiyor mesela ve su an en guncel versiyon 18.5. Yani 13 guncelleme almayi biraksa bile uygulamalar daha uzun bir sure desteklemeye devam eder diye dusunuyorum.
0
chickentown
(14.07.25)
@chickentown

son yorumun 100% doğru 12 kırılmasa hiç yok aklımda telefon almak. herşeyiyle çalışıyor. 13 hatta 14 de alınabilir ama benim burada ya yoklar olan da gördüğüm pahalı niyeyse. Bir de madem cepten para çıkacak 3-5 daha verip yenisini mi alsak diyor insan.

15i 707 euroya amazon satıyor, 16e yi ama 656euro ya kontratlı alabiliyorum zaten görüldüğü üzere bir telefonu 5 sene kullanıyorum direkt 707 vermek yerine kontratlı 24 ay girebilirim. Ama işte 44 euro vermedim diyede çok daha düşük bir şey almayayım derdim.
0
🌸wallcan
(14.07.25)
(4)

19:00-20:00 arası suadiye çevresinde ispark boş oluyor mu?

titanic kemancısı
Divan taraflarında ara sokaklarda tek şerit ispark görmüştüm ama iş çıkış trafiği saatlerinde boş yer oluyor mu bir bilginiz var mı? O civardaki bir teknoloji marketine gitmek zorundayım ama araçla gitmem gerekecek park durumu ne olur? Teşekkür ederim şimdiden.
Divan taraflarında ara sokaklarda tek şerit ispark görmüştüm ama iş çıkış trafiği saatlerinde boş yer oluyor mu bir bilginiz var mı? O civardaki bir teknoloji marketine gitmek zorundayım ama araçla gitmem gerekecek park durumu ne olur? Teşekkür ederim şimdiden.
0
titanic kemancısı
(14.07.25)
Olmuyor. Haftaici belki 1-2 arabalik yer vardir ya da az beklerseniz bosalabilir. Ama gittiginiz saatler civcivli. Yaz ayinda herkes is cikisi caddeye gidiyor. Haftasonu cok dusuk şansiniz. Suadiye Isparkin hemen yani da emniyetin otoparki. Orasi da doluysa ileride Bostanci Ido nun yaninda var ispark sahilde.
0
narod
(14.07.25)
O zaman gündüz erken saatlere denk getireyim bir gün cevabınız için çok teşekkür ederim.
0
🌸titanic kemancısı
(14.07.25)
Suadiye Cep ispark.istanbul

veya Suadiye açıkta yer olabiliyor ispark.istanbul

gitmeden ispark uygulamasından bakmanı tavsiye ederim.
0
Northern Mariner
(14.07.25)
gecen hafta sahil tarafındaki bahsedilen saatlerde gayet müsaitt

maps.app.goo.gl

sahil tarafında cep gibi olan isparklarda yer olur, caddeye biraz yürürsünüz. sokak araları genelde hep dolu oluyor denk gelirseniz ancak bulursunuz
0
exlibris
(14.07.25)
(7)

Pakistan nasıl nükleer silah sahibi oldu?

michael_knight
70’lerin sonunda bir bilimadamının Hollanda’dan ülkesine dönmesiyle diye açıklıyor internet. Aklıma yatmıyor. 50 yıl önce pek de zengin olmayan bu ülke bunu yaptıysa şu anda neredeyse tüm ülkeler yapabilir diye düşünüyorum. Kaçırdığım kısım nedir konuda ya da farklı bir şey mi var?
70’lerin sonunda bir bilimadamının Hollanda’dan ülkesine dönmesiyle diye açıklıyor internet.
Aklıma yatmıyor.

50 yıl önce pek de zengin olmayan bu ülke bunu yaptıysa şu anda neredeyse tüm ülkeler yapabilir diye düşünüyorum.
Kaçırdığım kısım nedir konuda ya da farklı bir şey mi var?
0
michael_knight
(09.07.25)
Hocam biraz bütçesi olan her ülke nükleer silah sahibi olur asıl önemli konu bunu ilişkide olduğun ülkelere bağlı bulunduğun organizasyonlara kabul ettirmek, Pakistanlıların pek böyle dertleri yok gibi.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(09.07.25)
hindistan nükleer üretince ve bangledeşin bağımsızlaşmasıyla sonuçlanan hindistan - pakistan savaşı çıkınca, pakistan ya herro ya merro deyip nükleere önem vermiş.
hollada'dan dönerken uranyum zenginleştirme ile ilgili bazı şeyleri de yanında getirmiş o bilimadamı.
cia göz yummuş, çin ve kuzeykore gibi ülkeler de desteklemiş hindistan'a rakip olarak pakistan'ın nükleer yapmasını. kimisi altyapıyı çin sağladı diyor.

biz yapamıyoruz. sebebi iyi kötü bir mesleği, toplumda az da olsa bilinirliği saygınlığı olan birinin kaybedeceğini bile bile kurallara uyması gibi bir şey.
çok iyi koşullarda değiliz ama pakistan liginde de değiliz (henüz).
o yüzden uluslarası anlaşmalar, nükleer karşıtı imzalar bizi bağlıyor. işin bir de maliyet yanı var. sanırım 20 milyar dolar falan gerekiyor. bir de yıllık bakımları var. bombayı yaptım kenarda dursun olmuyor. güvenliği, bombanın içeriğinin güncellenmesi (gün geçtikçe etkisini yitiriyormuş, o yüzden periyodik olarak güncellenip hazır tutulması gerekiyormuş) gibi ekstra maliyetleri de var ama asıl sorun bunlar değil. asıl sorun bahsettiğim nükleersizlik anlaşması.


10-11 ülkede nükleer bomba var.
bunların çoğu anlaşmaya dahil değil.

dahil olan ingiltere, fransa, abd gibi 3-4 ülke var onlar da anlaşma yapılmadan önce üretmişler, sonra da bombalarını imha etmemişler.
bazı ülkeler anlaşma yapılırken ellerinde nükleer olsa bile yok etmişler, politik güç elde etmek ve diğer ülkelere iyi görünmek için.
0
biseysorcaktim
(09.07.25)
Hindistan'in dizginlenmesi için izin verildi. Ayrica adamların ambargo umrunda bile değildi, gerekirse çimen yeriz dediler.

Teknik kısmına gelirsek uranyum saflaştırmayi başarabilirsen gerisi çocuk oyuncağı. Doğal nötron bombardımanı yapan bir elementle /polonyum berilyumla uranyum cekirdekleri hedeflenir. Zincirleme reaksiyon baslayinca tüpün sağlamlığına bağlı olarak çok sayıda yeni nötron ortaya çıkar. Bam güm rastgele cekirdekle karşılaşınca reaksiyon devam eder. Tek cekirdekten çıkan enerjinin pek bir önemi yoktur. ama trilyonlarca çekirdek bölünür. Bleve asamasinda kapsül ortamı olmayacağı için artık verim düşer süper kritik kütle ortada yoktur. ama zaten yüksek sayıda zincirleme reaksiyon meydana gelmiştir.

Olay tamamen saflaştırilmis uranyum. U235

Bunu parayla da alabilirsiniz. Ya da santrifüj kaskat sistemi kurarak yaparsınız.
0
topkapiaksaray
(09.07.25)
İki kutuplu dünya var biri Çin diğeri ABD aynı soruyu İran için de sorabiliriz. Bi yerde nükleer varsa aslında o nükleer o ülkeye ait değil de bu iki kutbun nükleeridir, kapişşşş
0
olaylar olaylar
(09.07.25)
İlk başlatan olay Dr. Abdul Qadeer Khan isimli bir nükleer fizikçinin çok zor şartlarla nükleer teknolojiyi öğrenip/hatta tabiri caizse kaçak yollarla Pakistan’a taşımasıyla oluyor. Hollanda’da çalışırken bu teknolojiyi çaldığına dair söylemler var. Bu ismi araştırın.
0
titanic kemancısı
(09.07.25)
250 milyona yakın nüfusa sahip bir ülkeyi bu kadar hafife almamak lazım. Satın alma gücü paritesi bakımından dünyanın en büyük 26. ekonomisine sahip (İran 25 mesela).
0
himmet dayi
(09.07.25)
youtu.be

Burda ayrıntılı anlatılmakta
0
limonlu eksi
(10.07.25)
(3)

Gümrük işlerinden anlayan varsa bana yardımcı olabilir mi? ACİL

nefertarii
Şöyle bir sıkıntı var. Ben yurt dışı ile anlaşmalı çalışıyorum ve müşterilerimden bazıları bana şirket bilgisayarı gönderiyor. Normalde sıkıntı olmamıştı şimdiye kadar. Ancak en son gönderdikleri bilgisayar gümrükte takılı kaldı. Bana şirketin gönderdiğine dair mail yazışmalarını yönlendirdim; 2. el
Şöyle bir sıkıntı var. Ben yurt dışı ile anlaşmalı çalışıyorum ve müşterilerimden bazıları bana şirket bilgisayarı gönderiyor. Normalde sıkıntı olmamıştı şimdiye kadar. Ancak en son gönderdikleri bilgisayar gümrükte takılı kaldı. Bana şirketin gönderdiğine dair mail yazışmalarını yönlendirdim; 2. el olup olmadığını sordular ve ben de şirketten aldığım cevapla 2.el olduğunu teyit edip gümrük müşavirliğine ilettim. Gelen cevapta 2.el laptop çekim işlemlerinin mevzuata aykırı olduğu ve çekim yapamayacaklarını belirttiler.

1) bu konuda yapabileceğim bir şey var mı?
2) en kötü senaryoda bilgisayarı geri gönderip, tekrar çekim yapılacağı zaman sıfır olduğunu söyleyeceğim. Sıfır bilgisayar olduğuna dair bir kanıt vs isterler mi?
0
nefertarii
(08.07.25)
Bu durumu yillardir yasiyorum. Benim buldugum cozum gidip bilgisayari sahsen teslim almak :)

1- Yapabileceginiz birsey yok.
2- Sifir bilgisayar oldugunu kanitlaman icin fatura sunman lazim. O fatura uzerinden gumruk vergisi alacak onlar da.
0
nuevo
(08.07.25)
mahrece iade yapacaksın başka çaresi yok.ikinci el laptop ayda başka bir elektronik eşya sokmak ne yazık ki yasak.

sıfır gibi sokmak istiyorsan da faturası olmalı. masraflarını ve gümrük vergilerini ödedikten sonra çekebilirsin. açıkcası çok iyi bir laptop değilse burdan yenisini almak daha ucuza gelebilir
0
gercekdunya
(08.07.25)
şirket gidiş dönüş uçak biletini verip size elden bilgisayarı teslim etse daha ucuza gelir, ya da yazıldığı gibi buradan bir bilgisayar alıp onlara fatura edebilirsiniz. gümrükten çekmek çok ciddi vergi çıkarıyor. iade yapmanız gerekiyor.
0
titanic kemancısı
(08.07.25)
(19)

Ev alıp kiraya vermeyinciler

Chips
Kendimin daha önce açtığı duyuruda da, az önceki başka duyuruda da direkt olarak "kiraya vermek için ev alma" önerilerinde bulunuyorlar. Ancak günümüzde 10 tane evi olup sadece kira geliriyle çok iyi durumda yaşayan insanlar var. Tabi ki anlıyorum eğer kötü bir kiracıya denk gelince mahkemeler yılla
Kendimin daha önce açtığı duyuruda da, az önceki başka duyuruda da direkt olarak "kiraya vermek için ev alma" önerilerinde bulunuyorlar. Ancak günümüzde 10 tane evi olup sadece kira geliriyle çok iyi durumda yaşayan insanlar var.

Tabi ki anlıyorum eğer kötü bir kiracıya denk gelince mahkemeler yıllarca sürüyor ve bunaltıcı bir süreç oluyor ama gerekli önlemler alınarak düzgün profilde birilerine kiraya vermenin nesi ölü yatırım bunu anlayamıyorum.

Siz ne düşünüyorsunuz ? Onlarca evi olanları aptal olarak mı düşünüyorsunuz :)
0
Chips
(07.07.25)
dostum şu anki mevcut konjonktürde yatırım için ev almak bence de gereksiz ve zarar. senin dediğin onlarca evi olan insanlar zamanında almışlar ve eskisi gibi bu kadar yatırım alternatifleri de yoktu.

biz de istanbul'da iyi bir muhitte evimizi boş tutuyoruz maalesef. çünkü öncesinde kiracıdan çok çektik. eşyalı bir şekilde duruyor arada kalıyoruz/temizletiyoruz evde birilerinin olduğu anlaşılsın diye.

dediğin gibi iyi profilli biri bulunsa veriliri ama onlar da bazen sorunlu olabiliyor.

sonuç olarak eğer kendin için alacaksan istanbul'da ev sahibi olmak mantıklı ama yatırımlık ev alacaksan bence gerek yok.
0
elektr10
(07.07.25)
Ev kirasını ne kadar arttıracağını TUİK verilerine bakarak devlet belirliyor.

Tuikin enflasyon verileri gerçeği yansıtıyor diyorsan elbette ev kiralamak güzel bir yatırım çeşididir.

Ayrıca Devlet iki defa %25 zam yapabilirsin dedi. O iki %25 zam yapmış ev sahipleri şu an hala Tuik zammını o %25 ler üzerine yapmak durumundalar.

Bir üçüncü %25 in gelmeyeceğinin garantisi yok.

Bu sene sabit gelirlilere Tuikin belirlediği enflasyonun altında zam yapıldı. Yani sabit gelirliler kira ödeme konusunda bu sene zorlanacaklar ve muhtemelen ev sahiplerine doğru zorlanacaklar.

gibi durumlar var eskiden olmayan.
0
Mirket
(07.07.25)
Her yatırımda bir risk vardır evini kiralamanın da belli yatırım riski var. Oturacak yedek evin varsa; kiracıyla uğraşırken yedek gelirin varsa böyle bir yatırım yapmak mantıklı ama sadece kiracı eline bakmak tek ev için mantıklı bir yatırım değil. 10 tane evi olan adamın zaten bu şekilde birikmiş yatırımı olduğu için etkilenmiyor. Ben bunu tek bir tane lüks arabaya bütün parayı yatırmaya benzetiyorum; lüks bir aracın yedek parçasını -servisini vs hemen halledemezsin ve o lüks arabayla kaza yaptığında yedek aracının olması gerekir. Eğer yedek aracın yoksa ve aylarca zorluk çekeceksen o araba sana uygun değildir.
0
titanic kemancısı
(07.07.25)
Ben bu ifadeye kısmen katılabilirim. Düz-mantık "Türkiye'de yatırımlık ev alınmaz, ölü yatırım" demem, "ne olursa olsun kesin al" da diyemiyorum. Ben yatırım yapma tarafına şartlı olarak daha yakınım. Bugüne dek kendim de dahil olmak üzere vaktiyle konut almadığı için pişmanlık duyanı çok gördüm.

Türkiye'de mülk edinmek her sene biraz daha zorlaşıyor. Konut yatırımının en önemli avantajı parayı bir mülkte kilitlemek ve kira getirisi elde etmek. Günümüzde para biriktirmek, parayı elde tutmak enflasyon nedeniyle çok zor. İmkan varsa yatırımlık konut alınabilir pişmanlık duymazsınız ancak kiracı profiline ÇOK dikkat edilmeli.

1+1, kiracı sirkülasyonunun yüksek olduğu, beyaz yaka profilin kaldığı/kalacağı ve tercihen site yerleşimli konutlara yatırım yapılır. Prim yapıyor, kolay kiraya veriliyor, profil düzgün. Kiracılı olmasına rağmen satışı hızlı oluyor. 2+1 veya 3+1, kiracının 10-12 yıl çıkmayacağı evi kiraya vermeyi ben de riskli ve sorunlu bulurum, öyle bir yatırıma girmem.

Bu konu pandemi sonrası alevlendi. Para çok hızlı değer kaybederken kiralar da hızlı bir şekilde tırmandı. Kira rayici 50000 TL iken öyle kiracı var ki 7-8 bin TL ödeyerek kalıyor. Kanunen belki sorun yok kitabına uygun ama diğer tarafın mağdur olduğu kesin. Öte yandan ev sahibi kira tespit ya da ihtiyaçtan ötürü tahliye davası açtığında haklı dahi olsa 3 yıl civarında mahkeme sonuçlanıyor. İnsanların en sıkıntı çektiği konu bu.

Oturacak evin varsa, kenarda belli bir paran bulunuyorsa konut halen cazip. Birçok bölge geçen yıllarda USD bazında önemli kazanmış. Aylık kira getirisi temettü gibi oluyor. Alırsın, kiracı bir noktada çıkar çouk çocuğuna bırakırsın oturur. E daha ne olsun.

Bir de geçiş dönemi bana göre tamamlandı. Konut ve kira fiyatlarında artık parabolik değil, 2010-2018 arasında olduğunu gibi daha lineer ve enflasyon ile korelasyon halinde artışlar görüyoruz/göreceğiz. %25 tavanı gibi uygulamalara gerek kalmadı. Her yatırımın kendince riski vardır ancak konut göreceli en düşük risklisi. Bu tip bir yatırım senin profiline uygunsa değerlendirebilirsin, değilse farklı şekilde paranı değerlendirirsin.
0
Lethe
(07.07.25)
%25 limiti ve tuik enflasyonu nedeniyle artık o zenginler yurtdışından ev alıp kiraya veriyor.
0
merhum
(07.07.25)
Kiracilarda egilim isi hukukuna ve hakkaniyetine uygun yapmak iken, çakal ev sahiplerinde durum tam tersi.

Ise buradan bak istersen bir de.
0
feastofthedamned
(07.07.25)
Bunun tek bir formülü, tek bir cevabı yok. Genelde şehir belirtmeden sorulan sorularda hereksin aklına İstanbul geliyor ancak bu durum çok yanlış.

Büyükşehirler haricinde 3 Milyona 2 adet 1+1 i ev alıp , sadece referans sistemi ile devlet memurlarına evini 5 yıldır kiraya veren arkadaşım var. Kendi oturduğu ayrı bir evi var, ve aylık 30 bin tl kira geliri var. Sizin tamamen risk iştahınız ve aylık geçnebilieceğiniz para durumunuz ile alakalı bu iş. Arkadaşımın yakın zamanda 1 ev daha alıp aylık gelirini 45 bin tl ye sabitleyip hayatına daha az çalışarak devam etmek var.

Küçük şehirlerde oturacağınız bir ev, iyi kötü bir arabanız ve 3 tane de kirada eviniz varsa bu paralar gayet yaşanabilir bir tutar.
0
ebeş
(07.07.25)
bunu diyenlerden birisi benim.
pandemi dönemi sözleşmemizde tüfe yazmasına rağmen bir gecede %25 zam kuralı uydurdular ve kiracılarda bunu uyguladı. o iki sene devlet eliyle kiralara zam yapılmadı. o zamandan bu zamana kadar bedava oturdular.
biz kiracımıza çık dedik çıkmamak için diretti mahkemelik olduk sonunda daireyi sattık kurtulduk. yeni ev sahibi mafyatik bir tip seve seve çıkmak zorunda kaldılar. çıkmasa şuan 10bin lira kira veriyordu. alt dairesi daha yeni 48bine tutuldu.
kira davası açtık önce arabuluculuğa gitti yok görüşme yapılamadı yok avukatı bağlanmadı diye 2-3ay öyle yediler. ardından mahkeme açıldı 10 ay sonraya gün verildi. ondan sonra mahkemede itiraz ettiler bir 8 ay daha uzadı. altı üstü kira rayiç bedel davası 2 yıldan fazla sürdü.
bu süre zarfında satmaya karar verdik evi göstermek istemedi zar zor emlakçı alıcı getirdi. gelenlerde kiracılı diye vazgeçti. gelenlere çıkmayacağım beni çıkartamazsın dedi. zor zar sattık.
hep haberlerdeki kiracı ev sahibi kavgalarını izlerken abartıyorlar diyorduk durum hiç öyle değilmiş.

ayrıca 5 yıl süre dolmadan kira artış davası açamıyorsun, 10+1 yıl dolmadan tahliye davası açamıyorsun.

yani bunlarla uğraşacağım, üç kuruş para için rezil olacağım diyorsan çok mantıklı bir yatırım.

onlarca evi olanların evleriyle çoğunlukla emlakçılar ilgileniyor. kardeşimin ev sahibinin aynı sitede 15 tane evi var her şeyi ile emlakçı ilgileniyor.
sende 10 tane ev alacaksan verirsin emlakçıya o uğraşır durur sen gelen parayı sayarsın.
0
my fault
(07.07.25)
Evi çocuğuna yatırım için alırsın. Çocuk büyüyene kadar da boşta kalacağına 3 kuruş kira geliri alayım dersin. Burası ortadoğu. Uzun vadede En iyi yatırım ev ve altındır.
Çocuğu olan ev alsın. Çocuğun yoksa ve istemiyorsan ev yatırım değildir.
0
luluki
(07.07.25)
Ev almak ve kiraya vermek daha önce karlı bir işti ancak bana göre: şu an resmen enayilik. Alınmışın zararı olmaz ancak onlarca evi olanlara şu an sorsan %90'ı aynı yatırımı yapmaz.

Ev alıp kiraya veriyorsun. Zaten, Tüik enflasyonundan dolayı, 2 sene sonra kira kuşa dönüyor. 12 sene kiracıyı evden çıkartamıyorsun. Çıkarttın diyelim eve giriyorsun ki, 12 sene aldığın kiradan daha fazla zarar vermiş. 300-400 bin tadilat parası veriyorsun.

Daha geçen komşu söyledi. Abisinin havuzlu villası varmış, kiracı 2 bin TL kira veriyormuş. Senelerdir uğraşıp duruyorlar. Kağıt üstünde kirayı artırma, haklı sebeple kiracıyı çıkartma gibi haklar var ama pratikte neredeyse YOK GİBİ.

Ev fiyatları artıyor, alıp kenara koyayım diyorsanız, bunun da pek çok sıkıntısı var.

Tavsiye etmem ama emlak yatırımı yapacaksanız, iyi araştırıp, yurt dışında yapın.


.
0
kartallar yuksek ucar
(07.07.25)
1-2den fazla gayrimenkulu olanla mesela oturduğu dışında 1 evi olan için durum ayni değil bence.

10 tane evi olan için 11.yi almak mantıksız değil, çünkü sayısal olarak o aşamaya geldiğinde ayrıca bir gelir kalemi haline gelmiş oluyor. Birinde ikisinde kiracı kaynaklı veya başka sebeple çıkan masraf, mahkeme harcaması vs can sıkmayacak bir şey olabilir o durumda. Aman bunu mu dert edecem diyip, gerekirse avukata verip kafanız rahat yaşamaya devam edebilirsiniz.

Ama mesela bir evin var, ikinciyi de almışsın zamanında ya da ana babadan kalmış vb. Onu kiraya verip, mesela kredi taksidine bağlayınca dert sahibi etmesi daha olası. Aksama oldu mu yaşamınız zorlaşır çünkü.
0
encokbenisevinnolur
(07.07.25)
cocukken hatirliyorum rahmetli babam cok ugrasmisti kiracilarla. mahkeme vs de olmustu diye hatirliyorum. hatta o kadar ki bikip evi satmisti. :D sonradan baska bir yerden aldigi ev yillarca kiracisiz olarak kaldi bu yuzden. biz vefattan sonra kiraya verdik, talihliyiz ki duzgun kiraci geldi.

ulkede hukuk sistemi calismadigi icin manyak kiraci gelirse cok ugrastiriyor. okuyoruz internette. yani su an ben de ev alsam kiraya vermekten cekinirim acikcasi. dusunsene biri cikiyor diyor ki kira zamlari en fazla %25 olabilir. boyle sacmalik olur mu? tamam %25 yapalim biz ama sen de bizim paramizin degerini koru o zaman? ama bu yok. :))
0
arakaali
(07.07.25)
o isi iyi cevirebilmek icin "gaddar" olman lazim.
ben bu isten iyi kazanan birini taniyorum, ama adam gerekirse kisin ortasinda kiracisini coluk cocuk kapiya koyar acimaz, bunu yaptigina ben bir kere sahit oldum ve beni asiri uzmustu.

ben vicdan yaparim, coluk cocuk kapiya koyamam. benim gibiysen sakat aktivite.
umrumda olmaz diyorsan baska.
0
cooperr
(07.07.25)
3+1 ev : 4.500.000
aylık getirisi : 20.000
yıllık kazanç : 240.000

enflasyon %0 olduğunu kabul edersen,
240 / 4500 = %5 yıllık kazancın var,
enflasyon yükseldikçe
ve aylık kiraya güncelleme gelmiyorsa
yıllık kazanç %1 e kadar düşer,

enflasyon + evin yıpranması + kiracısız geçen süre
pek kazanç olmuyor,
al sende biraz oyalan...
0
designer
(08.07.25)
Onlarca evi olanların %99,99'u cimri çıkıyor, kiralara yaptıkları zamlar emsallerinden çok daha fazla oluyor. Evlerinde oluşan yapısal bozuklukları yaptırmaya yanaşmıyorlar vs vs. En kötü ev sahibi profili oluyorlar yani.

Kendini bu konuda gözetim altında tutabileceksen, ihtiyacı olana destek olabileceksen, fahiş kira artışından uzak durabileceksen, paragöz olmayabileceksen yap tabii. Ama sırf kira geliriyle yaşamak saçma geliyor bana. İnsanın tutunacak tek dalı kiraları olursa bütün sorunu da kiracıları olur, saçma bu. Zararlı.
0
muhayyer divan
(08.07.25)
eskiden evin kredi taksidi, kiranın iki katıydı,
aylar geçtikçe kira,kredi taksidine yetişiyordu,
şimdi yine öyle olursa yani kendi kendini öderse olabilir.
0
designer
(08.07.25)
iki türlü ev yatırımı vardır.
kire geliri için ve değer artışı için.

ben elimdeki parayı koyayım, en fazla 2-3 sene içinde satar kar ederim diye düşünenenler için kiraya vermemek mantıklı çünkü boş daire daha kolay ve daha yüksek fiyata satılıyor.

ya da konut alındı fakat oraya daha sonra kendin taşınmayı planlıyorsun o süreçte yine kiraya vermek mantıklı değil


ayrıca düm düz kiraya vermek ekonomik olarak gerçekten mantıklı değil. (eşyalı kısa süreli merkezde airbnb yapmak hariç onlar karlı olabiliyor)
0
nuisance2
(08.07.25)
2-3 Sene için konut yatırımı yapılmaz. Konutta minimum süre 5 senedir. 5 sene ve sonrasında satarsanız, vergi alınmaz. Ancak 3 sene sonra, 2 milyona aldığınız evi 10 milyona sattınız diyelim. Kabaca 8 milyonun gelir vergisini ödersiniz.


.
0
kartallar yuksek ucar
(08.07.25)
bir ev almaya niyetlenmiştim, evin fiyatı diğer evlere görece uygundu.
Emlakçıya sorduğumda içeride kiracı var, kirasıda şu kadar demekten başka bir ilgi vermedi.
Sonra kendim bölgeye kitap, hizmetliden sordum, kiracının 8 yıla yakın ayın evde olduğu ve eve çökmüş olduğu bilgisini aldım.

Hatta öyleki ev sahibine alayınız gelse beni bu evden çıkaramaz demiş. Bende kendi oturacağım ve bu işlerle uğraşmak istemediğim için evi almaktan vazgeçtim.

Demek istediğim, bu sadece benim gördüğüm bir örnekti, bu tip kiracıların yüzde oranı nedir bilmiyorum ama ekonomininde en azından yakın tarihe kadar iyiyi gitmeyeceğini düşünürsek , bu tip sorunların azaltmayıp , artma eğilimi göstereceğini tahmin etmek zor değil. Kaldıkı kanunlar kiracıdan yana.

Hal böyle iken karar vermek kişinin kendi karekterine ve sabrına bağlı bir şey bana göre.
0
Rao
(08.07.25)
(4)

Karasinekler için çözüm?

zeleno
Köy evindeki karasinekler için tuzak tavsiyesi ya da ürün tavsiyesi olan var mıdır acaba?
Köy evindeki karasinekler için tuzak tavsiyesi ya da ürün tavsiyesi olan var mıdır acaba?
0
zeleno
(01.07.25)
titanic kemancısı
(01.07.25)
mor isik var bir tane, ciz ciz yakiyor sinekleri. ben uyuz olurum, hem sesine hem kokusuna ama ise yarar.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(01.07.25)
Kurban bayraminda, ciflige gittik,gecen sene cok sinek olmasina ragmen bu sene hic yok gibiydi,

5-10 metrede bir sari renkte sinek yakalama kovasi gibi birsey asmislar,sinekler icine girip hapis oluyordu. ismi: sinTut gibi bisi idi.
0
designer
(02.07.25)
0
yadigar
(02.07.25)
(13)

Bazı insanlar neden erken yaşlanıyor.

the sound and the fury
Estetik falan değil mesela 85 yaşında aile dostu teyze var saçları siyah halen boyamıyor. Ama diğer yandan şemsettin sami 54 yaşında ölmüş 80 gibi duruyor fotoğrafta şeyh said keza öyle. Bazılarının da saçları erken dökülüyor 30 yaşında 45 gibi duruyorlar
Estetik falan değil mesela 85 yaşında aile dostu teyze var saçları siyah halen boyamıyor. Ama diğer yandan şemsettin sami 54 yaşında ölmüş 80 gibi duruyor fotoğrafta şeyh said keza öyle. Bazılarının da saçları erken dökülüyor 30 yaşında 45 gibi duruyorlar
0
the sound and the fury
(01.07.25)
Şemsettin Sami'ye baktım normal yaşını gösteriyor, Şeyh Said de güneş kremi kullanmadığı için erken çökmüş olabilir genç görünmek istiyorsan böyle şeyleri ihmal etmeyeceksin asılacaksın.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(01.07.25)
@Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet

Hayır son zamanlari 50li yaşlarda uzun beyaz sakal ve kırışık yüzü var.
0
🌸the sound and the fury
(01.07.25)
Genler
çevresel koşullar
yaşam şekli
Beslenme şekli

Ha sorduğun sayın siyah kalmasını sağlayan genin çalışma şekliyse hiç bir fikrim yok.
0
kisa
(01.07.25)
yüksek tansiyon organlari cok calistiriyor ve erkenden yipranmasina neden oluyor.
tansiyonu düsürmek uzun ve saglikli bir yasam icin önemli.
0
sonsuz
(01.07.25)
Gördüm şimdi evet, hocam sakalını kesse tertemiz çıkar bence, uzun beyaz sakal illa ki yaşlı gösterir, bir de eski insanların konumu vakur tavrı giyimi kuşamı kendilerini yaşlı gösteriyor, Twitter meme'lerinde de var 80'lerdeki 30 yaşındaki adam 50 yaşında gibi duruyor, nesiller ilerledikçe daha geç yaşlanılıyor ya da yaşlılık kabul edilmediği için bize öyle geliyor olabilir, eskiden sanırım yaşlılık iyi bir şey gibi görülüp özellikle de öyle gözükmek isteniyor olabilir.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(01.07.25)
stres ve kötü beslenme.
0
runaway
(01.07.25)
genetik. gorunusume hic dikkat etmem. yuzumu yikamak disinda bir bakim yapmam ama 15 yas genc gosterdigimi soyleyenler oluyor. anne tarafi orta asyali.
0
summerof69
(01.07.25)
Kilo alip-verme

Genetik

Sagliksizlik...bunlar insani erken çöktürür.
0
feastofthedamned
(01.07.25)
Öncelikle genetik çok etkili;
Sigara ve sürekli güneşe maruz kalma, çok kötü koşullarda stresli çalışma ortamı, kötü beslenme bunlar hemen vücudu çökertiyor. Bunların çökerttiği kesin ama ne hızla nereden patlayacağını genetik belirliyor. Sigara içip de hızlı yaşlanmayan yok ama en kötüsü sigara.
0
titanic kemancısı
(01.07.25)
Genetik onemli en basta. 40 yil gunde bir paket sigara icip akciger k yakalanmayanlar da mesela genetiginin ekmegini yiyor.

Onun disinda sigara, alkol, fast food, hareketsizlik, az su icme, sekeri cok tuketme, kadinlarda surekli makyaj yapma, simdilerde populer olan elli tane urun kullanma (yok kremdi, yok temizlik urunuydu vs) (bu makyajcilar, cift fazli vs temizlikciler feci yaslanacak bir on yila, su an genc olduklari icin etkilerini gormuyorlar) iste boyle seyler tabii ki hizli yaslandiriyor. Ama genetik iyiyse bi yerden kurtariyo tum bunlar bence az cok.
0
Kittie
(01.07.25)
yani günümüz insani ile semsettin sami'yi kiyaslamak da ne bileyim.
genetik faktörünün yani sira, gecim sikintisindan beslenmeye, stresten gecirdigin hastaliklara cok katmanli ve girift olaylar dahil oluyor yaslanmaya. cevresel faktörler, stres ve beslenme genlerden cok daha fazla etki ediyor yaslanmaya.

emel korkmaz'in 2013'te ve 2014'te cekilen fotograflarini yanyana koyun bakin, üzüntü nasil etkili oluyor görürsünüz.

cok meshur tek yumurta ikiizi calismalari vardir, günese maruz kalmakla ilgili, acin, cevresel faktörlerden biri olan günesin nasil etki ettigini görürsünüz: www.youtube.com

soru da bunu hatirlatti bana: www.instagram.com
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(01.07.25)
yüzde 95 genetik
çevre etkisi ne olabilir? 28 yıl boyunca her gün saatlerce güneş ışığına maruz kalan bir kamyoncunun yüzünün bir tarafı diğerine göre daha yaşlı görünüyordu: www.facebook.com

o bile birkaç sene güneşten korunsun, diğer yarısının haline döner yüzü.

ağır zehirlenmedir, travmadır... bunları saymıyorum.
0
ya ben lan neyse
(01.07.25)
Insanın giyim tarzı duruşu bile etkiliyor. Belki onlar da kendilerini yaşlı görmek istiyordur
0
pembediken
(03.07.25)
(5)

Deepseek’i lokalde kullanmak

titanic kemancısı
Deepseek’i lokalde kullanıp memnun olan ya da deneyimleyen var mı? Özellikle cpu ve ram kullanımı ile ilgili yorumlarınız, tecrübeleriniz varsa yazar mısınız? çok teşekkür ederim şimdiden.
Deepseek’i lokalde kullanıp memnun olan ya da deneyimleyen var mı? Özellikle cpu ve ram kullanımı ile ilgili yorumlarınız, tecrübeleriniz varsa yazar mısınız? çok teşekkür ederim şimdiden.
0
titanic kemancısı
(10.06.25)
orjinal full haliyle deepseek yüksek Vrami olan ekran kartı istiyor, deepseek yerine germa 3 kullan, cpu ram ile işin yok ekran kartın ne
0
nahtoderfahrung
(10.06.25)
@nahtodergahrung bir adet dahili Intel UHD Graphics ve bir adet harici NVIDIA GeForce RTX serisi bir ekran kartı (13.9 GB VRAM) var bir tane lokal ai model indirmek istiyorum bilgisayarımın kaldırabileceği kapasitede olsun diye full kaldırmaz benimki :( diğerleri bir süre sonra limit koyuyor para istiyor, germa 3 için hemen bakıyorum çok teşekkür ederim tavsiyen için. Gemini 3 mü acaba?
0
🌸titanic kemancısı
(10.06.25)
lm studio kur içinde kendi market gibi bir şey var ordan gemma , gemma 3 Google'ın modeli ama güncel gemini değil, gemininin biraz eski sürümü ama başarılı baya. ne amaçla kullanacağına göre de değişir bu arada google gibi bilgi edinmek için kullanacaksan offline modeller olmaz. 14 GB üstüne çıkabilseydin gemma 3 27b derdim ama sana uyan şuan gemma 3 12b modeli. lm studionun listesinde en çok indirileni kur
0
nahtoderfahrung
(10.06.25)
bu arada gemini pro Türkiye'de baya ucuza geliyor lokal fiyatlandırmadan dolayı şuan piyasadaki en iyi model claude ve gemini pro. ona da bakabilirsin pcde çalışmakla uğraşmadan
0
nahtoderfahrung
(10.06.25)
Çok teşekkür ederim hemen bakıyorum şimdi, çok kıymetli bir cevap oldu.
0
🌸titanic kemancısı
(10.06.25)
(6)

liderlik eğitimi

telecastır
www.liderlikokulu.com.tr/liderlik-ve-yoneticilik-diploma-programi/bu tarz eğitimlere katılanlar vardırfaydası olur mu , kayıt olayım mı?
www.liderlikokulu.com.tr/liderlik-ve-yoneticilik-diploma-programi/

bu tarz eğitimlere katılanlar vardır
faydası olur mu , kayıt olayım mı?
0
telecastır
(07.04.13)
linki tıklamadım bile ama eğer paralıysa kesinlikle gereksiz. para tuzağı saçma eğitimler.
onun yerine kendi alanınla ilgili bir kaç bilgisayar programını çok iyi bil, staj yap vs. çok daha faydasını görürsün. kendimden biliyorum.
0
zerr
(07.04.13)
yıllardır "lider doğulur mu, olunur mu?" tartışmasının pratiğe dökülmüş hali gibi bir eğitim. slaytlar arasında dolaşan vizyon, empati ve ilham kavramları başta havada gibi gelir ama iyi kurgulanmış bir eğitimse sonunda gerçekten bir şeyler yerli yerine oturur. özellikle liderliğin unvandan değil, tutumdan geldiği fikri epey çarpıcı. her yöneticinin alması gerektiği ama ne yazık ki çoğunun ihtiyaç duymadığını düşündüğü bir gelişim alanı. sonunda bir sertifika ve bol bol düşünme malzemesiyle ayrılırsın.
pinakademi.com
0
nıç
(26.07.25)
Boş iş, bu işler sahada öğrenilir. Messi'yi izledin diye Messi olabiliyor musun?
0
Shepard
(26.07.25)
Bu tip eğitimlere katılan ağır maldır.
0
runaway
(26.07.25)
Bu tarz eğitimlerde aslında eksiklerini fark etmeni sağlıyorlar; onun üstüne 10 eğitim daha alma ihtiyacın doğuyor. Çünkü liderlik kavramı gerçekten bütün hayat tarzınla alakalı ve genelde ilk aşama kendi duygu yöntemini öğrenmen için psikanaliz ve terapi odasından geçiyor. Eğer yöneticilik yapmayı düşünüyorsanız ilk başta bir psikolojik danışmanlık almanız daha mantıklı bir yatırım olacaktır. Profesyonel liderlerin hepsi terapi sürecinden geçmiş oluyor çünkü kendini tanımadan tepkilerini de tanıyamaz insan.
0
titanic kemancısı
(26.07.25)
liderlik sende dogustan varsa gelistirirsin.
yoksa boyle egitimle falan olmaz.
0
cooperr
(26.07.25)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.